kentsel dönüşüm diyerek, yeni imar iskan politikaları diyerek, yeni yerleşime açılan ve toki yapısı altında yeni yapılan, son yaşanan depremde yıkılan depreme dayanıklı olarak satılan binalara bakın.
4 katlı binalara bile izin verilmeyecek alanlara, sahil kenarlarına, dere yataklarına, yamaçlara yapılan çok katlı binalar ve toplu konutlar inşa edildi.
örn: zeytinburnu sahili, denizi doldurup üzerine gökdelen yapmak... bırakın şehrin tarihi dokusunu silüeti tartışmalarını da 1. derecede riskli ve asla çok katlı yapılaşmaya izin verilmeyecek bu alanlara yapılan çok katlı binalar gökdelenler tıpkı son yaşanan depremde depreme dayanıklı çökmeyecek diye satılan ve doğru; bina çökmüyor, sadece yan yatıyor olacağını bile anlamayanlara ne anlatabiliriz?
bir de kentsel dönüşüm adı altında rantsal götürüm projeleri haline dönen milyonlarca dolarlık ihaleler ve projeleri yapıp silinen vergiler ile bu halkın devletin kaynaklarını sömürenler meselesi var.
son depremde yıkılan binalara sitelere bakın. ne demek istediğim anlaşılır. kentsel dönüşüme karşı çıkma, türkiye büyüsün istemiyor, şehirlerin gelişmesine kaşı duruyor vs diye saçmalayan cahiller ve çıkar grupları yaşanacak istanbul depreminde ne denmek istediğini görecekler.
deprem sonrası istanbul içinde ne toplanma bölgesi kaldı ne de bu yeni toplanma bölgelerine intikal edecek ulaşım-yol imkanı kaldı.
istanbul da deprem sonrası semtlerde yüzbinlerce milyonlarca insan için sahra hastanesi kuracak alan kaldı mı? bu yüzbinlerce milyonlarca insan için yemek tuvalet banyo uyuma-barınma imkanı sağlayacak alan kaldı mı?
bu yüzbinlerce milyonlarca insanı depremin yaşandığı bölgeden uzaklaştırma yapsanız (örn: avcılar, zeytinburnu çekmece vb) böyle bir imkanınız olmayacak. bırakın deprem ile enkaz altında kalmış yaralı insanları, yaralı olmayan ve bina ağır veya orta hasarlı olup ya da bina yıkılmadan evinden çıkmış olanları deprem bölgesinden alamazsınız.
basit bir yağmur kar yağdığında altyapının ne halde olduğunu görüyorsunuz. bir de deprem ile iyice çöken altyapı, çöken köprüler, hasar alan viyadükler, su basan alt geçitler, bozulan yollar depremden kurtulan yaralı olmayan-ölmeyen insanlara ne ulaşabilir ne de o insanları en yakın toplanma bölgesine bu insanları götürebilirsiniz.
kimse yıkılan evi iş yerinde parasını altını evladını malını canını bırakıp deprem bölgesinden o semtten ayrılmayacak. ayrılmak istese bile basit bir yağmur kar ile deprem olmadan çöken ulaşımda deprem olduktan sonra ne hale geleceğini tahmin bile edemeyeceğiniz çöken bu ulaşım sisteminde bu yüzbinlerce milyonlarca insanı bir yerden bir yere nakil edecek ulaşım aracınız yok. ne ölüsü ne dirrisi ne de yaralısı için milyonlarca insana hizmet edecek ne hava ne kara aracınız da yok.
olsa bile böyle bir toplanma alanı bırakmadınız, bu toplanma alanları gökdelen avm toplu konut oldu. örn: çağlayan meydanına adliye yapıldı. komik demek bile az gelir bunu kim akıl ettiyse, buna kim izin verdiyse...
depremden kurtulan bu insanlara ulaşmanız onları nakil etmeniz haftalar alabilir.
dikkat edin, bırakın ölülere ulaşmayı, yaralılara acil müdahale etmeyi, enkaz altından insanları çıkarmayı, sağ kurtulanlara ulaşmak onları nakil etmek toplanma alanlarına taşımak toplanma alanlarına barınma sağlık hizmeti verecek geçici imkanlar sağlamak en iyi ihtimalle haftalar sürer.
ya deprem ile göçük altında kalanlar, yaralananlar ne olacak?
onlara iş makinesi ulaştırmak, kurtarma ekibi yollamak, arama kurtarma çalışmalarında techizat ulaştırmak için de haftalar sürecek bir uğraş içinde oluruz.
kentsel dönüşüm adı altında kentler birer mezarlığa döndü. depremi yaşadığınızda anlayacaksınız. bazı milyonlarca liralık daireler binalar size en pahalı mezar olarak satıldığını anladığınızda...
bunun nedeni daha önce yapılan çarpık kentleşmeden farkı olmayan kentsel dönüşüm imar projeleri adı altında yapılan yine çarpık projelerdir.
son yaşanan depremde organizasyon rezaletleri ve insanlık dramlarını düşünürseniz bunu yüz ile çarpın ve bu istanbul'da yaşanacak.
kentsel dönüşüme karşı mı çıkıyorsun, ülkenin büyümesini gelişmesini istemiyor musun, vatandaş ev sahibi olmasına karşı mı çıkıyorsun, şehirler ne güzel büyüyor sen kıskanıyorsuni vay seni vattan hainleri diyenler... kaçak konutuna tapu veriyor, kaçak kat çıkmasına göz yumuyor, kaçak yapılaşmaya izin veriyor, af getiriyor diye oy atanlar ve de yol yaptı diye sevinenler tıpkı doğuda ki son yaşanan depremde yaşanılanları yaşasa şanslı olacak. doğu da yaşanan son depremin yüzlerce kat beterini istanbul'da yaşayacağız.