Aslı Dersim Katliamı'dır, zira yalnızca isyancılar değil Dersim'de yaşayan herkes cazalandırılmıştır. hedef gözetmeksizin köyler ve kaçan insan toplulukları bombalanmış, toplu katliamlara girişilmiştir. Zaten katliam öncesi uçaklardan atılan bildirilerde de "isyancılar teslim olursa, sadece masumlara değil isyancılara da adil davranılacak, teslim olmazlarsa hepiniz mahvolacaksınız" denilerek, "masumları da mahvetme" fikrinin amaç olarak belirlendiği açıktır.
modernleşme sürecinde bir bölgeyi dönüştürmenin onca yolu varken, dönemin Nazi almanyasının gazına gelip devletin Tunç Eli'ni vatanın her yanına hızla vurmasını sağlayan bu harekat sonunda, kemalist modernleşmenin şekilciliği de apaçık ortaya çıkmıştır. Sen isviçre kanunlarını çevirip 'modern' devlet kur, kadınlara oy hakkı verdim diye övün, ondan sonra taa Roma Hukukundan kalma "suçun şahsiliği" ilkesini boşverip, "bombalayın bütün dersim'i" de.
Yine bu başlık sayesinde görülmüştür ki, devletin insanlar için bir araç değil, insanları devletler için bir araç olarak gören, "sen devlete isyan edersen devlet de senin çocuğunu kesebilir, naapsaydı isyancılara karışmasaydı da vatan bölünsemiydi" diyen gözü dönmüş bir kitle de mevcuttur. Herhalde pkknın üleye yaptığı en büyük kötülüklerden birisi de bu, artık insanlar birbirleri için ağlayabilmek gibi en temel insani melekelerini kaybetmişler her şeyi bölücüler-bölmeyiciler ikiliğine indirgiyorlar.
Oysa, sosyolojik açıdan anlaşılabilir olsa da, ve politik gerekçeleri olsa da, insani bir rezalettir, 1930'ların türkiyesinde bile hukuksuzluktur yaşanan. Bir de utanmadan tunceli diye isini değiştirmişler. Resmi tarihte bu olayların adının bile anılmaması da suçluluk psikolojisinin bir gereği zaten. Tabi bir de olayın atatürk döneminde olmasının, hatta atatürkün dersimi bombalamaya giden uçakları mutlu mesut izlerkenki bir fotoğrafının bulunması da bu olayların yeterince konuşulmamasının bir başka sebebi.
Ha unutmadan, isyan isyan deniyor ya, hepi topu, Osmanlı'dan gelen hukuki özerkliğini vermek istemeyen aşiretlerin vergi ödememekte direnmeleridir söz konusu olan. Öyle binlerce kişi dersimde ordu oluşturup ankaraya yürümeye kalkmış gibi bir imaj veriyorlar.
bir de dönemin resmi yayın organı gibi olan cumhuriyet'te çıkan Dersimlilerin nasıl ensest meyillisi oldukları, çiğ et yedikleri, kürtlerin kuyruklarının olduğu gibi utanç verici haberler vardır ki, onlara değinmemek, olayın içerisinde geçtiği psikolojik ortamı atlamak olur. (o dönemde almanyada çingeneler için söylenen şeyler neredeyse birebir çevrilmiştir aslında)
Velhasıl, 38 öncesi kayıtlarda 65,000 nüfusu olan Dersim, 1950'lerde 1500 kişilik Tunceli'ne dönüşmüş, bu "manevralarda" da resmi rakamlara göre sadece 7500 kişi ölmüştür, yersen...
En azından olaylardan hiç bahsetmemek yerine bu insanların acıları tanınmalı, toplu mezarların yerleri açıklanmalı. Bırakın da bir mezarları oluversin insanların...