boğaziçi direnişi 3 yılında

entry2 galeri
    1.
  1. Üç yıl önce bugün ülkemiz akademisindeki en karanlık sayfalardan biri açıldı.

    Türkiye’nin en özgür, en demokratik kamu üniversitesi olarak kabul edilen Boğaziçi Üniversitesi’ne, tıpkı 12 Eylül darbe döneminde olduğu gibi, dışarıdan bir rektör atanması 160 yıllık bir geleneğe vurulan büyük bir darbeydi.

    Gelmekte olanı daha ilk anında fark eden Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, öğrencileri ve mezunları bu duruma ilk günden karşı çıktı. Özgür ve özerk üniversite talebini haykırdı. Bu haklı ve güçlü itiraz, Prof. Melih Bulu’nun rektörlük görevinden alınmasıyla bir karşılık bulmuş olsa da yerine gelen Prof. Naci inci’yle geçen süreç çok daha vahim sonuçlar doğurdu.

    Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri tutuklandı, kimilerine elektronik kelepçe takılmasının önü açılırken kimileri disiplin soruşturmaları ile okuldan uzaklaştırıldı. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerine disiplin soruşturmaları açıldı, bazılarının sözleşmesi sonlandırıldı, bazılarının da ders vermesine engel olundu. Hayatını Boğaziçi Üniversitesi’ne adamış bazı emekli akademisyenlerin okula girişi engellendi. Dekan ve bölüm başkanları seçimle değil atamayla, yeni akademisyenler liyakatle değil “paraşüt”le göreve getirildiler.

    Bunlar yetmezmiş gibi Matematik Merkezi’nin kapısına kilit vuruldu, Mithat Alam Film Merkezi kapatıldı, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi’nin faaliyetine son verildi, Teleiletişim ve Enformatik Araştırma Merkezi’nin (TETAM) ofislerine el kondu.

    Boğaziçi’nin kalbi olan kulüpler onlarca yıldır bulundukları Birinci Erkek Yurdu’ndan zorla çıkarıldı. Boğaziçi ruhunu kuşaktan kuşağa taşıyan BÜMED, savcılık marifeti ve polis desteğiyle okuldan kovuldu; tesislere el kondu, BURCH Beach kapatıldı. Aralarında BÜMED Yönetim Kurulu üyelerinin de yer aldığı çok sayıda Boğaziçilinin mezun kartlarına el kondu, okula girişleri yasaklandı.

    Boğaziçi Üniversitesi Vakfı’nın yapısı değiştirildi, yeni bir denetim kurulu atandı. Üniversiteye, fakültelere, akademisyenlere hiç danışılmadan - hala eğitime başlayamayan - Hukuk ve iletişim Fakülteleri kurulurken hiçbir bölümün onay vermemesine rağmen Fen-Edebiyat Fakültesi bölündü.

    Şehir dışından gelen Boğaziçi öğrencilerinin üniversiteyle çok hızlı kurdukları bağın mimarı olan kampüs içi yurtların önemli bir bölümü kapatıldı, öğrenciler ana kampüs dışına itildi.

    Boğaziçi Üniversitesi’nin tüm bileşenleri Anayasa’nın 130. Maddesine göre “özgür ve özerk” olması gereken üniversitelerine yapılan tüm müdahalelere rıza göstermediği gibi hukuk dairesi içinde demokratik tepkilerini ortaya koydu.

    Çünkü özgürlük ve özerklik üniversitenin olmazsa olmazıdır.

    Çünkü üniversite adil, demokratik, katılımcı bir yönetim gerektirir.

    Çünkü Boğaziçi Üniversitesi’nin 160 yıllık geleneği biat kültürüyle, talimatla bağdaşmaz.

    Çünkü Boğaziçi Üniversitesi’nin vizyonu birlikte konuşmak, birlikte tartışmak, birlikte karar vermektir.

    Yaklaşık 20 bin üyemizle, “özgür ve özerk üniversite” talep eden akademisyenlerimizin ve yarının mezunu öğrenci kardeşlerimizin yanında durmaya ve Boğaziçi Üniversitesi değerlerine sahip çıkma kararlılığımızı sürdürmeye devam edeceğiz.

    Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği
    1 ...