yüzüne bakmaya kıyabilirim çünkü yüzüne bakmak niyetindeyim.
öyle bir bakış ki bu, kendini tanıyan bir utanç içindeyim.
bir korku yaşıyor çünkü bu; duru bir kaygının, kırılgan bir pişmanlığın izini taşıyor.
yaşadığım yirmi küsur yıla biriken her bir duygu dışıma taşıyor böyle olunca, içim dışımı aşıyor.
ama ben yaşamak istiyorum, hiçliğin kıyısından ayaklarımı çekeli birkaç yıl olmuş.
ben yaşamak istiyorum, o akşamın dar vakti ellerini tutalı birkaç ay olmuş.
yaşamak istiyorum atan kalbinin gizlendiği göğsünün tam ortasında, yalvartma beni.
sana bir tepeden değil, geç kalmışlığın çürümüş endişesinden bakıyorum, üzerimde rengi solmuş bir kaygı elbisesi.
onlar bilmeyecek söz veriyorum; saçının rengini, sesinin ahengini.
bilmeyecekler ama ben biliyorum çünkü yine ruhum ayaklandı.
hatırla, kuyruklu bir piyanonun başından, suratıma su gibi berrak gözlerle baktığını.
o akşamın sabahındayım, sabahındayım akşamın.
dilimde biten tüy oldu sana geç kalış, bedeninde gezmesi muhtemel eller benim yüzüme tokattır.
bu yüzden belki kendime ahmak demeliyim, belki artık yanına gelmeliyim.
ama bil ki kendime verdiğim bir sözdür bu yetişememişliğin nedeni.
aslında sana verilmiş bir söz en çok ama sana bir şey denmiyor.
fotoğraflarında gezinen gözlerime dilim eşlik etmiyor.
sana sarf edilmek üzere doğmuş her cümlem, senden uzak bir kâğıda yazılıyor.
bu belki yıllar sürebilir, çocukların olur bana benzemeyen.
belki bir ücrada okuyuverirsin gözlerini dolduran bir plakla.
çünkü delicesine inandığım tanrının nasibi boynuma zincir olduysa eğer, bir roman yazacağım sana yeminler olsun.
sana söz bedenine, ruhuna sarılmış bu ruh, kitap dolu evlerde uyuyup çiçek dolu bahçelerde uyanacak.
söz, bu eller, hayalini kurduklarıma ucuz bir romantizm gözüyle bakan her fikrin ağzına otlar tıkacak.
posta kutuna mektuplar yağacak, dolmakalemlerden dökülmüş.
gri bir akşama uyanacaksın güz doğurmuş kelimelerden korkup.
belki korkunun adı umut olacak.
beklemeni beklemek ne hazin bir arzu, yüz yıl da yaşasam sana söyleyeceklerim hep yarım kalacak..
Gözümü açtığım anda bir acı saplandı böğrüme, ağzımda kef, denizin lekeleri üzerimde. adını yıkadım... Ellerine sığındım... Gözlerine.
Güzel günlerimize hangi ilkellikler karıştı? Sanki ırzına geçilmiş, suda yıkanmış bütün renklerini silinmiş bir yalnızlık.
Kızıl ve ıslak yaprakların serildiği fırtınalı bir gecede kayboldum. Aldırmadılar. Ellerimle boşalttım loş geceyi. Kazdım. Senin için. koş... yepyeni haritayla yeniden dirildim. Güz güneşinde kendimi, kanımda harman edip seninle şaraba karıştırdım. ağır kanlı bir güneş altında yaslandı gövdem. Ellerimle boşalttım. ve seni gördüm. Başka bir göğe, aya düştü. Son kelimelerim.. Son gecen..
Yıllar boyu başımın üstündeki bulutun ve sevginle günleri saydı. Yeniden yaralandım.
Yeniden yarılandım.
yayıldı. Sürüldü. şafaktan önce ve şafaktan sonra.
Buhardı. Her güzellik.
Halbuki, seni yalnız bırakmamam için yalvarıyorlar, bırakmayacağım. Orada: seninle tetikte bekleyip, büyüyen seslerle, yıkanıp öleceğim.
jiletler ve solan güller
seni yalnız bırakmamam için yalvarıyorlar
yarı tanrılar ve aç hayaletler…
tanrı, tanrı biliyor evimde değilim. senin gibi birini bir daha bulamayacağım. gözlerinin içine baktım. Ve var olmayan bir dünyayı gördüm. gözlerinin içine baktım. ve içinde olmayı dilediğim bir dünya gördüm... senin kadar etkilenmiş birini bulamayacağım. seni sevdiğim kadar seveceğim birini bulamayacağım.
Bir gün bizim için bir zaman olacak
Zincirler, özgür bir aşktan doğan cesaret tarafından parçalandığında
Biz şimdi saklamak zorunda olduğumuz aşkı açığa çıkarırken, uzun zamandır reddedilen hayallerin filizlenebildiği bir zaman
Nihayet senin ve benim için yaşamaya değer bir hayatı göreceğimiz bir zaman
Ve aşkımızla gözyaşları ve dikenlere
Dayanacağız, her fırtınayı güvenli bir şekilde atlatırken
Bizim için bir zaman, bir gün yeni bir dünya olacak
Senin ve benim için umutla parlayan bir dünya
Senin ve benim için
Ve aşkımızla gözyaşları ve dikenlere
Dayanacağız, her fırtınayı güvenli bir şekilde atlatırken
Bizim için bir zaman, bir gün yeni bir dünya olacak
Senin ve benim için umutla parlayan bir dünya
Senin ve benim için umutla parlayan bir dünya…