eğer gerçekleşir ise bizi dünya tarihinin depremlerde gördüğü en yüksek ölüm sayısına ulaştıracak depremdir. yani şöyle 7 ve üzeri olursa tabi.
allah korusun her şeyden önce lakin dünyanın bir düzeni var malum. istanbulda değilde istanbula 70-80 km uzaklıkta denizin yani marmaranın içerisinde bir veya birkaç deprem yaşayacağız mutlaka. zamanını allah hariç kimse bilemez tabi orası ayrı. istediğin kadar kişisel önlem al fayda etmez. depremin kendisinden bir şekilde kurtuldun diyelim enkaz altında kalıyorsun.. maraş depremlerinde bile gördük 10 gün ve üzeri sürede girilemeyen enkazlar vardı.. bunu istanbulda bir hayal et 22 milyon üzeri insanın yaşadığı ve yapıların çoğunun 40-50 senelik olduğu bir şehir. sokakları zaten dar yıkılan binalar ile hiç girilemez hale gelecek. üstüne o maraşta ve diğer illerdeki depremlerde haldır huldur çalışan ekiplerin yüzde 80 i zaten istanbuldan oralara gitti. yani istanbul yıkılırsa o ekiplerin bir kısmı depremde kaybedilecek zaten..
depremin kendisinden kurtuldun diyelim bir şekilde kendi çaban vs ile enkaz altından da çıktın hadi birkaç gün içerisinde. bu sefer açlık ve salgın tehlikesi olacak. üstüne bir de din kardeşimiz diye ülkeye doldurulan milyonlarca insan var. adamlar zaten yoksulluk çekiyor üstüne bir de böyle bir felaket yaşanırsa neler yapabileceklerini bir hayal et. onlardan önce bizim yaban çakalları da var malum.. yağma adı altında depremde ölmeyen insanlara büyük zararlar verecekler. depremden bir şekilde kurtuldun diyelim enkazdan da çıktın ve üstüne yağmacıya da denk gelmedin bu seferde şehirden çıkmak için çok büyük çaba harcaman gerekecek çünkü tüm yollar kapanmış veya yıkılmış olacak..
bunca şeyi şom ağızlılık olsun diye felaket tellallığı olsun diye yazmıyorum doğma büyüme bu şehirdeyim hem "insan stoğunu" hemde yapı stoğunu çok çok iyi bildiğimden yazıyorum. inşallah olmaz diye hep dile getiriyoruz ama bugün olmasa 10 sene sonra, 10 sene sonra olmasa 50 sene sonra bu deprem veya depremler illa ki olacak. 99 un üzerinden 25 sene geçti ne yaptık ? hiçbir şey..
