kendisini "genaralissimo" yapıp, sonrasında bunu fazla şaşalı, abartılı bulup mareşal brövesi takmaya tekrar geri başlamış bi süre sonra.
askeriyedeki unvanları biliyorsunuz; asteğmen-teğmen-üsteğmen-yüzbaşı-binbaşı-yarbay-albay-tuğgeneral-tümgeneral-korgeneral-orgeneral diye giden hani. bunların da üzerinde mareşal vardır. tüm bir orduya savaş zamanı komuta etmiş ve zafer kazanmışlara verilen ünvan. onun da üzerinde genrralissimo var işte. agam, babam paşam yetmiyor biz bu adama allah diyek tapak noktasına gelen toplumlarda icat edilmiş. toplumlar genellikle bundan kaçınmış, sınırların dışına çıkıldığında işlerin manasızlaşacağının ayırdına varmış ve bu unvan çok nadir dönemlerde çok az insana verilmiştir. tüm tarihte bu unvana ciddi bir otorite tarafından layık görülmüş 5-6 kişi ancak var.
bi tanesi alexander svorov mesela, çariçe katerina'nın büyük generali, osmanlı'yı, avusturyalı'ları, italyan'ları, hatta yanlış değilsem küçük bir muharebede napolyon'u (bizzat napolyon'a karşı savaşmamış olsa da karşısındaki napolyon'un ülkesini yenmiştir) falan bile yenen rus general. ona verilmiş bir. çin'de komünistler chai-shek'mi ne öyle bi herife vermişler ki kendisi sonrasında 40 yıl çin'i öyle ya da böyle yönetmiştir. ispanya'da yalandan bi franco (kendi açgözlülüğü, yoksa hak edecek birşey yapmadı) falan filan gibi üç beş adam.
çünkü böyle unvan, mertebe dağıtma olayında bu gibi bi risk var, ölçüsünü kaçırırsan olayın kendisi tümden anlamsız hale geleceği için ince bi çizgide yürümeli insanlara tapınmada, insanın kendisine tapmasında.
stalin gaza gelmiş işte, çevrenin de gazlamasıyla vermişler bu unvanı kendisine. jukov'a verilmeyip bu reise verilmiş. almanya'daki dengi bu unvanın Reichsmarschall
oluyor, o da sadece hermann göring'e verilmiş.
stalin unvanı alıyor, bir süre sonra ulan bu da çok abartı oldu deyip bir altındaki mareşal uniformasıyla gezmeye başlıyor tekrar. insan nefsine dair güzel bir detay bence.