basına verdiği tüm demeçleri dinliyorum. dinledikçe de aklıma özhan canaydın geliyor.
çok efendi, çok beyfendi adam ama yarın öbür gün farzımuhal 1 hafta içinde 15 milyon euro bulması gerektiğinde eli ayağına dolanır, seçime gider gibi bir hali var.
beşiktaş'a sırtı çok daha sağlamda birisi başkan olabilir. rakiplerin ali koç'la, dursun özbek.
birisi köklü varlık sahibi, diğeri nispeten yeni zengin de olsa bu adamlar senelerdir bu gibi her krizi kendi kişisel imkanlarıyla çözebildi. çünkü kavgada yumruk aranmaz, bu iş böyle bir iş.
sonra strateji olarak sürekli feyyaz'ı, samet'i falan birleştirip bir yönetim yapmaktan bahsediyor. bakış açısı olarak çok uygar ve batılı olmakla birlikte türkiye şartlarında çok makul olmayabilir. bu ülkede insanların egoları çok kuvvetlidir. çünkü bu ülkede aslında herkes can pazarının içindedir. fakir ölmemek için, zengin de malına çökmesinler diye savaşmak ve güçlü olmakla mükelleftir.
şimdi rıza çalımbay'ı, samet aybaba'sı, feyyaz uçar'ı falan bu adamların ilk önceliği kolektif bilinçle, eşit fedakarlık tavrıyla beşiktaş için samimiyetle çalışacak mı sanıyorsunuz?
hepsi önce diğerlerine kendini yedirmemenin derdinde olacak. emin olun.
aykut kocaman-daum olayının az daha kalabalığı.
planı böyle sallantıda, istikrarı şüpheli bir plan. bunun dışında da sorulan her şeye köyiçi, çarşı, seba'da para mı vardı romantizmiyle yaklaşıyor. başka fazla bir şey söylemedi.
bir de hüseyin yücel 10 milyon euro getirecekmiş altyapı için... şeyh'ten de psg'nin ıskarta 1-2 adamını alacaklar. muhtemelen kurzawa vs.