bir galatasaraylı olarak iki yüzlü bulduğum açıklama. şimdi ilk yarıya bakıldığında galatasaray'ın hakem hataları yönünden en az zarar gören takımlardan biri hatta birincisi diyebiliriz. ha aleyhimize hatalı kararlar verilmedi mi evet verildi, ancak lehimize verilen hatalı kararlara bakınca terazinin galatasaray tarafından ağır bastığı da bir gerçek. daha devre arasında sevgili adnan polat bir açıklama yapmamış mıydı ne olursa olsun federasyon ve mhk'nın arkasında olacağız diye. kulüpler birliğinde 17 takım toplanıp federasyona güven oyu vermedi mi?(beşiktaş tepkili olduğu için katılmamıştı toplantıya). ilk yarı boyunca iğrenç maçlar yöneten hakemlere herhangi bir tepki göstermeyen yönetim ikinci yarıda oynanan 3 maç sonunda köpürmeye başladı. o üç maça bakınca galatasaray'ın haklı olduğu tek yanı sivasspor maçında ümit'in gördüğü kırmızı karttı. ha kayseri maçında lincoln'e gösterilen kırmızı kartta yanlıştı ancak maça bakılınca kayseri'nin 2 panaltısı verilmediği gibi baros kırmızı kart göreceği pozisyonu sarı kartla yırtmıştır. bakınca kayseri bizden daha zararlı çıktı maçtan.
bu bildiride takıldığım bir nokta da eskisehir maçında ofsayttan atılan gol. doğru eskişehir'in 3. golü ofsayttı ancak baros'un eliyle golden neden bahsedilmedi acaba. neden sadece türk kulüpleri(burada sadece galatasaray değil diğer 17 takım da) sadece kendilerine yapılan hataları görüyorlar ve itiraz ediyorlar.
ulan devre arasında beşiktaş barkovizyon gösterisiyle hakemleri eleştirdiğinde yıldırım demirören ve kurmaylarını parmaklarımızla gösterek gülmüştük(kaldı ki ilk devre itibarı ile en fazla zarar gören takım beşiktaş'tı). şimdi bu bildiriyle beşiktaş'ın barkovizyon gösterimi arasında içerik bakımından bir fark yok. şimdi neyine güveneyim ben bu bildirinin?
eğer büyük takımlar ve eğer galatasaray büyük takımsan(ben buna şüphe bile duymuyorum) sadece kendi haksızlıklarına hakeme ve federasyona saldırmıyacak, her haksızlığa karşı mücadele edeceksin. ancak o zaman büyüklüğün anlaşılır.