Eserin ismine de hayat veren öyküsü Lüzumsuz Adam’da Sait Faik, tüm hayatı mahallede geçen bir kişiye odaklanır. Söz konusu kişilik, Natsume Soseki’nin Daisuke’si ve ivan Gonçarov’un Oblomov’una benzeyen bir karakterdir. Bu adam, yedi senedir aynı sokakta dönüp dolaşan, mahallenin ötesini ateşten bir çember olarak gören biridir.
Kitaptaki diğer 13 öykü de nitelik açısından Lüzumsuz Adam’dan farksızdır. Yazara has tema ve atmosferler her bir öyküde okurun karşısına dikilir. Kurtlar sofrası bir kent, gönülçelen kadınlar, sefalet, doğaya dönüş istenci… Mahallenin esnafları, sıcak hoş sohbetler, meyhane, kitapçı, işkembeci ve birahane dükkânları… Bir duble rakı, yaşama tutunma çabası ve cigarayla sokakları katedilen mahallenin gündüz ve gecesi… Sait Faik’in diğer yapıtlarında olduğu gibi bu eserde de şehir, ‘birbirine yabancı insanlardan oluşan koca bir yapı’ görünümündedir. Umut yine doğacak olan sabahtadır. Sessizlik gecededir. Toprak, sessiz ve mütevazıdır.