Bu romanı okuduğum zamanları hayatımın en güzel anları arasında göreceğim. O kadar keyif aldım ki hiçbir roman ve hiçbir film beni bu kadar mutlu edemezdi.
--spoiler--
Ahmet'in babasının Jean-Paul Sartre ile tanışmış olduğunu hatırlar ve ikisinin konuşmalarını hayâl eder. Konuşmanın sonunda ortaya çıkan "Aydınlık, Türkiye'ye nasıl gelir?" sorusu karşısında Sartre şöyle bir tavsiyede bulunur: "Mösyö, sizin yerinizde ben olsaydım, bir az gelişmiş ülke aydını olarak burada sütlü kahve içmez, ülkemde öğretmenlik yapardım."
--spoiler--