din veya bir sosyal mutabakat-oluşumun (devlet) ya da bir aile vb yapılarda yasak/izin, belirlenmiş normlarda ifade edilen nesleler birer örnektir.
bir otobanda trafik levhasında bisiklet resmi olup üzerinde ki kırmızı çizgi olması salt bisikletin otobana giremeyeceği için değildir. bisikletlerin kötü zararlı olduğu için de değildir.
orada diğer araçlar, bu araçları kullananlar, senin bisiklet üzerinde olmakla yaşayacağın tehlike ve bir düzene, intizamla nizama yapılan atıftır. burada bisiklet bir örnek obje olup asıl olan bisiklet değil de diğer araçlar ve sürüleriyle senin güvenliğindir.
domuz tıpkı insan gibi doyma hissi olmayan, ne bulursa yiyen bir canlıdır. domuz etinin yaklanması-yenmemesi (din veya kültür olarak) insanlara verilen mesaj domuz etti yeme değil "domuzlaşma" denmektedir.
tıpkı namaz kılmak gibi. allah sana egzersiz, spor, ısınma hareketleri, aerobik, jimnastik yap diye namaz kıl demiyor. içinde böbürlenme diklenme olmasın, diz çök, secde et diyerek büyüklük taslama demesidir.
sen bir günde kılmış olduğun 5 vakit namazda (rekatları toplamı 40 rekattır. Bu namazların 17 rekatı farz, 20 rekatı sünnet ve 3 rekatı da vacip olan vitr namazı şeklindedir.) günde 40 defa "allah'ım, yalnızca sana kulluk eder ve yalnızca senden yardım dileriz" diye okuduğun fatiha suresinde senin birey olman, sadece allah'a kul olman ve başkasına kul köle olmaman, kimseden yardım dilenmemen, ayakta durman direnmen, kimseye el avuç açar yalvaran insan olmaman amaç edilmiştir.
domuz eti yemeyip kul hakkı yiyen, başkalarının hakkına el uzatıp doğru-yanlış, sevap-günah demeden domuz gibi kendini düşünüp domuz gibi aç gözlü, doyma hissi olmadan önüne geleni haram-helal demeden yedikten sonra sen domuz etii yemesen ne olacak?
domuz, domuz eti yememek bir simge ritüeldir, aslolan verilmek istenen mesaj senin domuzlaşmamandır.
