Ne güzel laftır bu. kaçıncı sınıf olduğu belli olmayan kahvehanede üst üste herkes birbirinin ağız, ter, koltukaltı kokusu dinlemekte. ilk yarı bitimi sonrası zar zor dışarı çıkıp birazda olsa temiz hava alabilmiştik. ve tekrar ikinci yarıyı izlemek için aynı ortama girdik istemesekte çünkü başka seçeneğimiz yoktu. dakikalar ilerledikçe heyecanda artıyordu bununla beraber ter kokusuda.. çok zaman oldu be sözlük unuttum maçın kaçıncı dakikasıydı bu herneyse bu dakika geldiği ve o güzel "sergen attı şampiyonluk geldi" sözünü duydu bu kulaklar ve sonra.. deli gibi tanımadığımız ve babamız yaşındaki adamlarla sarmaş dolaş olmuştuk. daha sonra kendimizi temiz havanın kollarına bıraktıktan sonra konvoya katılıp sabaha kadar gezmiştik peeh o geceyi asla unutamam. nerede o eski maçlar ha nerede?