türk sinemasının en iyi filmlerinden biri olduğunu düşündüğüm, yeri geldiğinde yapılan övgüleri az bulup, beğenmeyenlere hak veremediğim bir film.
--spoiler--
hem kadın psikolojisi, hem anlatım şekliyle türk sinemasında 80'li yıllarda bu kadar derinlikli işlenmiş bir film örneği var mıdır, bulmak zor. üftade karakteri çocukluğunda üvey babası tarafından istismar edilmiş, ancak hafızasında bunu bastırdığı için ancak gece kabusları seviyesinde aklında tutabilmiş, hayata baştan mağdur başlamış bir kadın, genç yaşta sevdiği erhan tarafından terk edilince de kendince erhan ile birlikte kaçıp kurtulacağı bir ümit senaryosu yazıyor, aslında şarköy'deki düğün sahnesinden itibaren parça parça üftade'nin delirişini izliyoruz, yapılan zorlama evlilik, kendisinin taciz edilmesine dahi sırf müteahhit diye ses çıkarmayan üvey baba ile adım adım hayattan koparılan ve nihayetinde trajik bir ölümle sonlanan bir hikaye.
--spoiler--
ümit ünal'ın vermiş olduğu bir röportajda kendi teyzesinin hikayesi olduğunu söylemesi filmi benim için iki kat daha çarpıcı yaptı.