"...kendimizi, gerçek kiimliğimizi, bununla ilgili güçlü sezgilerimizi affedemiyor, unutamamanın öfkesiyle hançerleşerek kendi hapishanemizin duvarları oolan ruhumuzu yırtmaya uğraşıyorduk."
"hangimiz kendimiz olarak mutluyduk ki? onun için değğil miydi zaten bize kendimizi unutturanlara; aşka ve sanata hayran olmamız, onun için değil miydi zaten aşık olduklarımızı bir tanrı ya da tanrıça gibi görmemiz ve onların bir mucizeyi gerçekleştirdiklerine ve bizi değiştirdiklerine inanmamız?"
(bkz: içimizde bir yer)
(bkz: ahmet altan)