Arap yarımadasında hail şehri civarında mukim beni Reşid kabilesi, hatta âli-suud dahi son ana kadar osmanlıya bağlı kalmıştır. Sonradan 1930-32 yıllarda Abdülaziz bin Suud (yemame baskınında 37 kişinin kellesini bizzat vurmuştur) Hicazı, Şerif Hüseyin-Abdullah(Hüseyin bin Tallal'ın babası, arap isyanının elebaşı)'a karşı savaşarak ele geçirmiştir, yani tabiri caizse "bir imansızın hakkından - başka bir imansız gelmiştir. Bu Abdullah denen münkir -M.Mahzumi paşa hatıratında- "- Arap birliği sevdası ile yola çıktık, 26. parçaya bölündük, Türkler ise bir şekilde istiklâllerini kazandı biz ise zelil olduk, rezil olduk!" deyu hayıflanmıştır.