hergün,günün her saatinde her saniyesinde zevk alarak ya da hüznünle sarmaş dolaş sessizce ya da çığlık çığlığa nefes alarak,aldığın her nefesin farkına vararak ya da umursamayarak,gülerek, ağlayarak,mutluluğu hissederek,umut biriktirerek,tükenircesine tüketerek,düştüğünde dizindeki yaranın kabuk bağlaması kadar gerçek ve her dokunuşunda tekrar kanaması kadar doğal kendini yaşayabilmektir.daha iyiyi bulana kadar kendin için kendi ayakların üstünde savaşabilmektir.ve nihayetinde yaşamaktır aşk.ölümün kaçınılmazlığı karşısında ön sevişmeyi ciddiye almak gerek.dediğim gibi yaşamaktır aşk...