Şu an ülkemizde gençler ve orta yaşlı olan %90 kesimi böyle hissediyor (aslında bunu yaşıyor) ülke din dil kimlik ırk mezhep ideoloji parti olarak karpuz gibi ikiye ayrılmış durumda.
Ülkenin %90 kesimi her canlının basit gereksinimleri olan beslenme (dengeli ve sağlıklı beslenmesini boşver, karın doyurmada) ve üreme (aşk sevgili ilişkileri, seks, evlilik) karşı cinsle ilişki gereksimlerini bile karşılamada ya zorlanıyor ya da yeterli imkanı bulamadığı için kendini insan yapan-insan olarak tanımlanmasına neden olan yaşam şartlarından (eğitim, barınma, sağlık, bakım, giyim, beslenme, eğlence, bireysel hakları, hukuku, sorumluluğu,ahlak ve etik değerlerinden) feragat ediyor.
Hangi ülke olursa olsun bir ülkede insanlar piyangodan veya bir yerden 3 milyon lira eline para geçen bir anne-baba bu parayla kendime veya çocuğuma ev alayım diyorsa veya bir genç bu parayla basit bir barınma ihtiyacı için kendime ev araba alayım diyor ve de geleceğinden korkuyorsa o ülkede insanların basit bir yaşam formu gibi sadece üreme ve beslenme korkusuyla ihtiyacı içinde yaşıyor demektir.
Yaşadıkları bu hayat bomboş bir hayattır.
Oysa bu parayla gelecek kaygısı taşımamak için çocuklarımın eğitimi için harcama yapayım diyen anne-baba, bu parayla kendimi geliştirmeyi, dil kültür öğrenip bir işte uzmanlaşayım, dünyayı gezeyim diyen bir genç çoğunluktaysa o ülkede insanlar bomboş bir hayat yaşamıyor demektir.