adam mickiewicz

entry6 galeri
    3.
  1. Ünü dünyayı sarmış bir özgürlük şairi. Polonya'nın milli kahramanı. istanbul'un talihsiz ve ebedi konuğu.
    Ülkesinin Rusya esaretinden kurtulması için gençlik yıllarından itibaren mücadeleye girişmiş, şiirleriyle halkına cesaret ve coşku aşılamıştır. 32 yaşındayken Fransa'ya göçmek zorunda bırakılmış. Orada büyük itibar görmüş, üniversite kadrosuna alınmış, el üstünde taşınmış...Bir yiğit kültür adamı.
    "Doğmuşum kölelik içinde
    zincire vurulmuşum daha beşikte.
    Selam sana istikbalin fecri,
    ardından doğacaktır, hürriyet güneşi..."
    dizelerinin sahibi olan şair, 22 Eylül 1855'te bir gemiyle istanbul'a gelir. Amacı Osmanlı Ordusu'nda görev yapan ve Kırım'da Rusya'ya karşı savaşan Lehistanlı askerlere moral ve cesaret vermek, Rusların işgali altındaki Lehistan'ı bağımsızlığa kavuşturmaktır.
    Ne var ki,talihsiz Adam, istanbul'un Kurtuluş sırtlarında kurulan çadırdaki hasta askerleri ziyaret ederken kaptığı kolera yüzünden 1855 yılı 26 Kasım günü sessizce ölür. iç organları Dolapdere'de yaşadığı küçük evin zeminine gömülür.Cenazesi paris'e götürülür. Daha sonra Polonya'ya nakledilir.
    Gerek Paris'te gerekse Türkiye'ye geldiğinde Türkleri över:
    "polonya'nın, komşu düşmanlar tarafından ezilmesine hiçbir devletin ses çıkarmadığı günlerde tek dostumuz Türkler olmuştur. Biz Türkleri düşmanımızın önünde eğilmediği ve Polonya'Nın işgalini kabul etmediği için, üstün bir millet olarak severiz."
    Beyoğlu semtinde, Dolapdere'de Tatlı Badem Sokağı'nda son kaldığı 29 No'lu bina yangın geçirmiş, yıllar sonra onarılmış ve müzeye dönüştürülmüştür. Mickiewicz Müzesi pazartesi hariç her gün gezilebilir.
    0 ...