Yok ben olurum. Sarhoşluğum güzeldir. Yolumu bulurum kırmadan incitmeden. Kapıyı muhakkak bulurum. Anahtar eldeyken deliğe denk getirmek zaman zaman uğraştırsa da, kapıyı açınca "bu kapıyı buraya kim koydu abicim ya, açılmayan bir kapı..." der yatağıma giderim.
3 gün masada kalan metin Akpınar'ın dahi yaş aldıkça artık etkilendiği için şişeleri azalttığı bir dünyada, ben sarhoş olmam iddiası, biraz gülünç.
Sarhoş olmayan yoktur, sarhoş olacak kadar içmeyen insan vardır. Nerede duracağını bilen.
Gün gelir duramazsın.
Kiminde 3 dubledir bu, kiminde 5, kiminde 8. Bir aşarsan, orada sarhoşluk sıkıntısı başlar.
Bizim de kendimize göre rekorlarımız vardı, maziye gömülüyor yavaş yavaş.
Bunun ilk emaresi ertesi gündür. Ertesi günün sıkıntılı geçmeye başlayınca, sıkıntı.
Sıkıntının Sonrası masada yaşanmağa başlar, eskisi kadar oturduğun gibi kalkamaz olursun.
Son evre, "artık bana yaramıyor" durumuna geldiğin zamandır. Burada kesinlikle içme sıklığını ve içki miktarını azaltmak mecburiyettir.