bornova anadolu lisesi gibi bir liseden çıkmış olsanız bile yeri geldiğinde hazırlık sınıfını okumanız gerekbilir. şöyle açıklayalım: nam-ı diğer bal, izmir'de ve türkiye'de eğitim kalitesi yüksek ve ingilizce eğitimi kalburüstü olan bir lise olarak geçiyor. evet bu sonuna kadar doğrudur. ancak şöyle bir gerçek de var ki -eski sistem için konuşuyorum- hazırlık ve lise 1'de görülen hayvani yoğunluktaki ingilizcenin ardından gelen öss ve okul derslerinde başarılı olmalıyız altmetniyle öğrencilerde ve öğretmenlerde ingilizce konusunda müthiş bir gevşeme, rahatlık ve akabinde gelen ingilizce unutkanlığı... bu ingilizce ve diğer yabancı diller için en büyük düşmandır... ingiltere'de doğup büyümüş olsanız bile 5 yıl ingilizce konuşmayın bakalım ne biçim oluyorsunuz... işte ülkemizin ve eğitim sistemimizin içinde bulunduğu en büyük sorunsallardan bir tanesi de ne yazk ki budur. eğitimde süreklilik. bu süreklilik sağlanamadığı zaman, öss'de büyük başarılar kazanıp da türkiye'nin en iyi üniversitelerine giden bir çok öğrenci ambiyane tabirle s.ke s.ke ingilizce hazırlık sınıfını tekrardan okumuştur.
not: bu üniversitelerden biri odtü'dür. bu mağdur öğrencilerden biri de çiçek abbas'tır.
eğer hazırlık sınıfını okumasaydım şu an halim nice olurdu diye düşünmekten kendimi alamıyorum ayrıyetten. bu da böyle bir anımdır.
not2: lise döneminde yurtdışına gitmiş ve oraların havasını solumuş, bu nedenle tamamen keyfi olarak hazırlık okuyan öğrencileri tenzih ederim. neticede dil dile değmeden dil öğrenilmez değil mi?*