bunu diyen kimse onun allah'ı çalışanın hakkını vermeyen, işçinin alın terini çalan patron gibi olmalı.
zenginlik soyut bir tanım, tıpkı fakirlik gibi... birileri aylık 40 bin lira alır fakirim der, birileri 10 bin lira alır zenginim der. neyse, beni onun bunun şunun allah'ı ilgilendirmiyor.
başkalarının allah'ı ve yolladığı din benim için anlamsız olduğu için eleştirme hakkım yok. beni ilgilendiren benim allah'ım.
benim allah'ım adaletli olmayı emrediyor. çalışanın hakkını vermek, tartı da adaletli olmak (ticaret de dürüst olmak) elindekini paylaşmak, ihtiyaç sahiplerine fazlasını vermek, hak yememeyi emrediyor. zaten böyle davranan insanların olduğu toplumlarda zenginlik fakirlik kavramı ortadan kalkar.
bir ülke toplumda zenginlik fakirlik kavramının/durumunun çıkış kaynağı sömürü haksızlık ve adaletsizliktir. bir ülke ibadethanelerle/tapınaklarla dolu olsa, 24 saat orada insanlar ibadet etse, 24 saat boyunca çanlar davullar ezanlar borularla insanlar tapınaklara ibadethanelere çağrılsa, insanların her konuşmasında allah tanrı rab vb diye yaratıcıyı ansa...
insanlar fakir olsa, insan gibi temiz sağlıklı yeterli beslenemiyor karnını doyuramıyorsa, yıllarca çalışıp aldığı parayla fakirliğin sembolü olan "zeytin peynir soğan ekmek yerim" sözünde ki gıdaları alırken zorlanıyorsa ve adaletsizlik içinde yaşayıp birileri hep zenginleşirken kendini daha fakir buluyorsa orada yaratıcının değil de şeytanın hükmü geçerli demektir.
kimin allah'ı kimin cenneti ve cehennemine girişini nasıl düzenlemiş bilmem ama benim allah'ım cennet ve cehenneme cebinde ki paraya göre giriş izni vermez.
benim allah'ımın cehennemi lions veya rotary club değildir. benim allah'ımın cenneti düşkünler cemiyeti, darülaceze, evsizlere hizmet veren aş evi değildir. benim allah'ımın katında fakirlik yoksulluk utanılacak şeydir, duruma göre cehennemlik bile olabilirsiniz.
neden mi?
benim allah'ım bana en büyük nimet olarak ne peygamber yolladı, ne kitap yolladı, ne de yüreğime iman verdi. bana en büyük nimet olarak can verdi, akıl verdi, sağlık verdi, güç verdi.
ben bu en büyük nimet olan aklı inkar ederek veya aklımı başkalarına kiraya vererek rızkıma işime kazancıma sahip çıkmasam, geleceğimi kazancımı allah'ın nimetlerini kazanmak ve kazandığımı korumak için çabalamasam, ne canımı, ne yaşamımı, ne hakkımı, ne hukukumu, ne sağlığımı korumasam, alın terimin emeğimin karşılığını almak için çabalamasam allah beni cennete mi koyacak?
bir baba 15 yaşında çocuğuna 100 lira verse bakkala git ekmek al derse, çocuk bir ekmeğe 10 lira verip karşılığında 90 lira getirmese ve ekmek 100 liraymış dese baba "aferim oğlum" mu diyecek? bir baba liseye giden oğluna 100 lira tek banknot harçlık verse ve akşam çocuk "baba sen bana 1 adet kağıt para verdin, ben 4 tane kağıt para yaptım" diye 4 adet 5 lirayı gösterse eğer çocuk beyin özürlü değilse aferim mi diyecek baba?
üstelik rızkını kısmetini emeğini alın terini hakkını almayan/alamayan, bunun için çabalamayan, kendisine ve başkalarına yapılan haksızlığa emek hırsızlığına, hukuksuzluğa karşı durmayan, dilsiz şeytan gibi susan, bu haksızlığı kabullenen, ne kendisi ne başkasını umursamayan, bunun için karnını bile doyurmakta zorlanan insanları benim allah'ım cennete değil cehenneme koyar.
sahi ya, benim allah'ımın cennet bileti biraz zahmetli...
düşünüyorum da onların allah'ına mı inansam? ne güzel yan gel yat uğraşma mücadele etme fakirim diye cennete gir.
