Frank lucas ve ibrahimoç bir gün Ankara'da yürüyorlarmış. Sohbet ediyorlarmış. ibrahimovic demiş ki "yarınki maçta ingiltere'ye 40 metreden röveşata gol atabilirim. Sonra başka bir maçta interi alt edip intere de transfer olabilirim." Frank lucas dinlemiş dinlemiş. ibrahimoviç "peki sen ne yapabilirsin" diyince Frank lucas "ben ciğerim yokmuş gibi 200 metreyi 10 saniyede koşarım." diye yapıştırmış cevabı. Aradan bir gün geçmiş. Frank lucas ATV kanalını izlerken ibrahimovic'i görmüş. ibrahimovic ingiltere'ye 40 metreden röveşata gol atmış.
Frank lucas kara kara düşünmeye başlamış." şimdi ben nasıl 200 metreyi 10 saniyede koşacağım? ibrahimoviç'in altında kalmam ben." derken bakkal Ragıp abi çıkagelmiş. "Dert etme Frank. ibrahimoviç'i parka çağır. Yanına da uzun bir bez getir demiş."
Frank lucas ibrahimoviç'i parka çağırmış ve Ragıp abi ile parka gitmiş. Bir saat sonra ibrahimoviç gelmiş." geçen attığım golü gördün mü lan Frank!?" diye sormuş. Frank "gördüm tabi kolay gol." demiş. ibrahimoviç içten içe sinirlenmiş aba belli etmemiş. "ya sen 200 metreyi 10 saniyede koşabilecek misin acaba?" demiş.
"elbette." diye yanıtlamış Frank lucas. "koş o zaman" demiş bu sefer ibrahimoviç.
Ragıp abi araya girmiş. "bir dakika bekle zlatan. Sadece izle." demiş. Bez parçasını Frank lucas'ın gözlerine bağlamış. "bana güven Frank bir yere gideceğiz"
Bir saat yürüdükten sonra durmuşlar Ragıp abi bir anda bezi açmış. Frank lucas bir de ne görsün? Anıtkabir.
Frank başlamış topuklamaya. Arap atı gibi koşmuş. En sonunda Anıtkabir görünmeyince durmuş. "oh kurtuldum" demiş. Hemen peşinden Ragıp ile ibrahimoviç de gelmiş. ibrahimoviç "vay be 10 yıldır antrenman yaparım böyle koşamadım. Sen nasıl koştun Frank?" diye sormuş. Ragıp abi araya girmiş. "Atatürkü gördü abi." demiş. Frank ismi duyunca yine başlamış koşmaya!