Salwan Momika : ıraklı, süryani (hristiyan) ve arami.
Firoozeh Bazrafkan: rejim değişikliğiyle iran'dan kaçan bir iranlı. Kafirler' ('Vantro') enstalasyonuyla çığır açan bir islam karşıtı. Muhtemelen dinsiz.
Bu zibidilerin her ikisi de müslüman değil. Önce onu bir bilelim. Yani biri Arap veya daha üst segmentte arami, diğerinin Farisi (acem) olması müslüman olduklarını göstermez. Kimlikleri ortadoğu kökenli olabilir. Bunlar islam düşmanı zaten. Bu bağlamda Diğer islam düşmanı isveçli ve danimarkalılardan bir farkları yok. Velevki müslüman olduğu bilinen birisi bu eylemi yapsa riddet hükmüne girer. Bu eylem irtidat (dinden çıkma) bunu yapan da mürted olur ki cezası da ona göredir. Diğer islam dışı kişilerin eylemi ise islam hukukuna göre savaş sebebidir. Adalet hukukun işleyişine tabidir. Hukuk ise resmi evrakla işler. Elinizde senet yoksa alacağınızı tahsil edemezsiniz mesela. Yani herhangi bir devlet içerisinde yaşayan tebaadan biri hangi saikle gerçekleştirirse gerçekleştirsin bu eylemi, o devlet buna mani olmadığı yada gereken cezayı vermediği için islam karşısında mesuldür. Gerekli cevabı almalıdır. Tabi bunu sağlayacak irade de islamı temsil etme hususunda resmiyet sahibi olmalıdır ki temsiliyeti itibar bulsun. Sözünün bir bağlayıcılığı, hükmünün bir yaptırımı olsun. Yoksa sadece kınar kınar durur. Bu gavurlar da her geçen gün hakaretamiz eylemlerine bir yenisini eklerler. Müslümanlar da sadece seyreder. Şu anda bu vaziyette dua etmekten başka bir çıkar yolu yok. Zira Müslümanların imanı zayıf olunca kâfirlerin hücumuna karşı duruşları da zayıftır. Maalesef. Bu bir realite. Acı ama gerçek durum bu. Üstelik Bu yeni bir durum değil, tarihte örnekleri var;
iran kisrasına Hz peygamberin islam'a davet mektubu okunduğunda o iranlı mecusi kral, kibrinden mektubu yırttı. Yemen o zaman iran vilayetiydi. Valiye emirname gönderip hz peygamberi tutuklatıp bağlı huzuruna getirmesini emretti. Elçiler geldiğinde hz Muhammed (s.a.s.) onlara, iran kralı öldürüldü diye haber verip elçileri ve onları gönderen Yemen valisini islam'a davet etti. Haber duyulunca Yemen valisi iman etti ve tebaası da (çoğu iran göçmeni) müslüman oldu. Bu olayda Hz peygamberin bedduası çok enteresan "Yâ Rabbi! Nasıl o benim mektubumu parçaladı, Sen de onu ve onun mülkünü parçala!"(288 zadül mead). Bu beddua üzerine Kisrayı oğlu bir gecede katletti.
Daha sonra da sad bin Ebu Vakkas iranı fethetti zaten. Ha kuranı parçalamışsın ha Hz peygamberin islam'a davet eden mektubunu. Neticede eylemsel anlamda her ikisi de aynı kapıya çıkar.
Can mal namus akıl ve din. Mukaddes kavramlardır. Dokunulmazdır. Bunlardan bir veya ikisine taarruz olduğunda ses çıkartmazsanız, sıra diğerlerine geldiğinde aynı acziyete devam edersiniz. Sarı öküz hikayesinde olduğu gibi. Fikir özgürlüğü adı altında hem akla ve hem dine saldırı var. Zira bakınız, nasılda dahildeki nifak tohumları "nerde islamın kudreti" diye soruyor, bakıyor Allah'tan korkmayan müslümanların haline, alay ediyor, görmüyor ki islamın izzeti kendi aslında ve özünde mevcut. Ama Münafık illaki münafıklığını yapacak çünkü safını belli edecek..
