aşırı zenginlik bir tür fakirliktir. biri ifrat diğeri tefrit. doyuma ulaşamazsınız, sürekli aç hissedersiniz kendinizi... tıpkı fakirler gibi... çünkü boğazda yalıda oturuyorsunuzdur... denize tatile gitmenin heyecanı kalmaz, çiftlik eviniz vardır...için de atlar, tavuklar, çeşit çeşit hayvanlar... dağın başında butik bir otele gitmekten zevk almazsınız... zaten arabanız vardır, yeni bir araba alıp ona binmenin heyecaınını yaşayamazsınız... eviniz vardır, eşyalar her zaman yeni ve bakımlıdır.. ev almanın, eve küçük bir eşya almanın tadını yaşayamazsınız... çocukken bayramda yeni kıyafet giyme heyecanı yaşayamazsınız... çünkü sürekli yeni kıyafet alınıyordur zaten.. dönercide uzun süredir tatmadığınız bir dönerin iştahla yiyemezsiniz, aşçınız istediğiniz an istediğiniz yemeği önüne getiriyordur...
o nedenle zengin insanlar genellikle sağlıksız beslenirler, başka tatlar peşinde koşmaya çalışırlar... bedenleri lokantaların pis ve kalitesiz yemekleri nedeniyle mahvolur...
aslında duygusal anlamda fakirler gibi yaşarsınız kısaca, her şeyden yoksunsunuzdur. hiçbir şey tat vermiyordur... sevgiyi, sevgiliyi bile kolay elde ederler... sevgi bile değersizdir onların gözünde... kolay insan harcarlar o nedenle...
