https://www.youtube.com/watch?v=LApkHzyKxrw
oynadığım en güzel oyun. izlediğim binlerce filme de bin basar. oyunun son 20 dakikasında, bilhassa mary'nin(ah benim tatlı çöreğim) mektubunda kalbim paramparça oldu.
silent hill 2, lynch filmi tadında. 2000'lerin başında böyle bir kurgu ve derinlikle film yapmak ve şimdiki içi boş oyunlar... yıllar geçtikçe derinlik de anlam da yok oluyor. tözü yitirdik.
değersiz yapımları arşa çıkaran popüler kültür kölesi kalitesiz, dünyadan silinmesi gereken z kuşağına yazılacak bir ton küfür var. hep ucuz yapımların peşindeler. ne film zevkleri düzgün ne kitap ne de müzik.
silent hill'in ilkin filmini izlemiştim, aylar sonrasında atmosferinden dolayı oyununa merak salıp başladım ama filmi ile oyunun arasında uçurum var.
oyunun ana karakteri James düştüğü deliklerden düşerken kalbinde açılan uçurumun temsilcisidir. Bu deliklere düşen James, kendi bilinçaltına geçiş yapıyor ve sonunda işlediği suçu kabul edebiliyor. tıpkı kayıp otobandaki fred gibi. tıpkı jacob's ladder'daki jacob gibi fakat onlara gerçeği gösteren karakterler neredeyse birbirleriyle tıpa tıp benzer. birbilerinin izdüşümleri. jacob's ladder'daki gerçeği vurgulayan karakter bu iki yapıtın aksine kötü rolde fakat bu oyunun izleğinin diğer iki yapıtla aynı olduğu gerçeği değiştirmiyor zira kayıp otoban'daki gizemli adam kötü olduğu halde aslında bilinçaltının yansıması. fakat bu iki filmden ayrı olan tek kısım, hikayenin ana rolünü üstlenen ve baş erkek karakterin travmalarını yaratan kadın karakterin bu sefer şeytan değil, melek rolünü üstlenmesi.
oyun, tıpkı diğer 2 yapıt gibi freud'un rüya-bilinçdışı kuramını baştan sona işlemiş. bir zaman bu oyunun tahlilini uzunca yapacağım ama bu Öyle bir oyun ki...
Silent Hill'de, Laura'nın tek masum kişi olduğunu biliyoruz ve hiçbir yaratıkla karşılaşmamasının sebebi bu. Yüreği tertemiz (tıpkı jacob's ladder'daki gabe gibi. jacob yani yakup peygamberin oğlufilmde aslında tarihi bir kıssaya gönderme var ve film bunun üzerinden kurgulanmış) ilk Silent Hill'de kaybolan Cherly Mason'ı giyimiyle, boya yapmayı sevmesiyle andırıyor. Laura tüm oyun boyunca Eddie, James ve diğerlerine aslına rehberlik ederek ve sorular sorarak kendi sorunlarıyla yüzleşmelerini sağlıyor. En son sahnelerde piyano çalması aslında Mary'nin piyano çalışını James'e hatırlatmak istemesidir.