Tıp Fakültesi tercihinde ve hatta devam sürecindeki TUS tercihlerinde çok dikkatli olunması gerekir.
Çünkü burada bir meslek değil, bir hayat tercihi yapılmaktadır. Elbette bu yaklaşım diğer tercihlerini belirlerken; “daha az hasta görme”; “daha az acil servis nöbeti tutma”; “özel sektörde daha çok imkana sahip olma”; “malpraktisten (malpractice) (hatalı müdahaleden) doğan tazminat riskinin en az olduğu”; “hastanın masada kalma riskinin daha az olduğu”; “hasta yakınları tarafından sözlü ve fiziksel şiddete uğrama riskinin daha az olduğu”; “asistanlık sürecinin daha kolay geçtiği” gibi kriterlere bakıyorlar. Bu kriterlere güncel olarak en çok uyan ve TUS adaylarının bu sıralar gündemini sıkça işgal eden bölümlere baktığımızda ise Kozmetoloji gibi “popüler” ve daha çok gelir getiren bir yandal imkanı olan Dermatoloji (Deri ve Zührevi Hastalıklar) branşı ile Radyoloji branşı yer almaktadır. Bunların yanı sıra günümüz toplumlarının tektipleştirici güzellik algısı sebebiyle gittikçe önem kazanan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi branşı ve bu branş uzmanlarına özel sektörde sunulan geniş alan ve yüksek ücretler sebebiyle; adayların öncelikli tercihler arasındadır.
Beyin Cerrahi, Kalp ve Damar Cerrahisi, Kadın Doğum, Genel Cerrahi gibi cerrahi branşlar ise maalesef pek çok TUS adayının yukarıda sıraladığım gerekçeler yüzünden önceliği değildir artık. Gençler, öğrencilik yılları boyunca hayalini kurduğu, halk arasında “masadan adamı kurtardı” denilen cerrahi bir branşı dahi tercih etmekten imtina etmektedirler.