bu ulus bilincinin tarihsel oranının %50 lerde olması meselesinin zararları yanında bazı faydaları da yok değil.
uluslararası arena çok kaygan.
bazen katı tutumlar ulusların tamamını yok edebiliyor.
misal sovyet ulusu. bitti gitti. yoktu zaten demeyin 100 yıla yakın böyle bir ulus vardı. zorlama ile bile olsa vardı ama asla tutumlarından taviz vermediler ve tembeldiler. o yüzden kırıldı.
biz türk ulusu, her dönem kurduğu devletlerde, halkın içinde hep bir türklüğe muhalif kesim oldu.
öyleki en eski anıtlarımızda bilge kişiler, ulusu uyararak, çinlilere inanmayın, güvenmeyin tarzında uyarılarda bulunmuş.
yani çin i destekleyen büyük bir kesim vardı demek ki.
onu destekleyen onun gibi yaşar. eminimki çinli gibi giyinen, onların diline özenen pek çok insan vardı, o zamanlar.
bu, destek sonucu olarak ta orta asya nın tamamından sürülmediler, hala oralarda bir türk varlığından söz edebiliyoruz.
esnekliğin faydasına değindim.
yoksa, türk ulusuna düşen;
çalışkan olmak
türklük bilincinde olmak
insani değerlere saygı göstermektir.
en önemlisi ilk madde.
çalışkan olmak.
çalışkan olacaksın.
yeni teknoloji
yeni kültür
yeni değer yaratacaksın.
dünya seni izlemeli.
şu andaki gerçekse, bizim dünyayı izlediğimizdir.
ne iş yapıyorsanız en iyisini yapın.
yerleri en iyi sen süpür.
en iyi pc programlarını sen yaz.
bilinenin aksine, geçmişte, türkler sadece savaşçılıkları ile byümediler.
en iyi demirciler (teknoloji), en iyi atlar (tank, lojistik), en iyi savaş taktikleri (yazılım, strateji) türklerde idi ve bu sayede cesaretli ve savaşcı idiler. donanımın iyiyse kazanacağından eminsindir ve korkmazsın.
türk milleti ilerlesin, dünyayı daha güzel bir hale getirsin, inssanlığa faydalı olsun istiyorsan, yaptığın işi dünyada en iyi sen yap.
bak göreceksin türklük nasıl yükseliyor.
araplaşmaya gelince;
bu da geçer.
bin yıllarca çinli olmadık, 500 yılda arap olmayız.
nüve sağlam.