Ben hep komando olmak istedim lan, çünkü iflah olmaz bir Doğu karadenizliydim ve bizim köyümüz yüzyıllardır devletin operasyonel eleman ihtiyacını karşılayan lokasyonlardan biriydi.
Abim yaşındakiler 90’lı yıllarda çekiç, Çelik, güneş ve tüm sınırötesi operasyonlara katılmıştı. Operasyon olmayan zamanlarda bile bosna, Kosova, Afganistan barış gücünde mutlaka birileri olurdu.
Babam Kıbrıs gazisiydi, eoka’yla çatışmıştı.
Dedem Kore gazisiydi. Sırtında telsiz bataryasıyla daegu’da, pusan’da, kunuri’de muharebenin içinde muhabereyi sağlamaya çalışmıştı.
Dedemin babası istiklal gazisiydi, Erzurum’dan Artvin’e kadar yaklaşık 200 km’lik bir hat üzerinde Rusları geri püskürtmeye çalışmıştı, 903 tuğralı mavzerinin dipçiğinde 27 tane çentik var.
Bizim sülalemizin adı “yençaroğullarıydı” çünkü, dilaver isimli bir yeniçerinin torunlarıydık.
Ama gel gör ki çok istediğim halde ben komando değil, Ermenistan sınırında tankçı oldum. Askerliğim öyle sessiz sakin Ermenileri dikizleyerek arada sınır boyu manevra yaparak filan tatsız tuzsuz geçti lan.