türkiye de eyalet sisteminin gerekliliği

entry29 galeri
    25.
  1. türkiye'de eyalet sistemi de olur, avrupa'da her ne kadar siyasete ülke idaresine seçmene parlamento üzerinde yaptırım gücü olmayan krallık/monarşi gibi/benzer (örn: ingiltere, ispanya, hollanda vb) ülkemizde padişahlık da olabilir, hatta; vatikan/papalık gibi bir halife/hilafet de olabilir. neden olmasın?
    elin gavurundan neyimiz eksik, değil mi süper zekalı canlarım?

    evet, olabilir...
    kodum oldu anlayışıyla olur.

    olur da şu an yaşadığımız sağcı-solcu, laik-şeriat, türk-kürt vs kıl tüy kesimin ağlamasına sızlanmasına çare olmaz.
    bırakın medeni ülke olmamızı bu günleri bile ararsınız.
    bakınız: başkanlık sistemini savunup sonra geldiğimiz durumda parlamenter sistemi aramak.

    doğu kültürüyle batıda (veya tam tersi, batı kültürüyle doğuda) yaşayamazsınız. bu ülkede başkanlık hayali kurup eyalet sistemini savunma tıpkı "Antarktika'da imparator penguenleri ile yüzmek ister misiniz? bol güneşli Antarktika sahillerinde plajlarda bikinizle özgürce güneşlenmek için bizi tercih ediniz" diyerek propaganda reklam yapmaya Antarktika'da bir plaj işletme hayali kurmaya benzer bu ülkede başkanlık eyalet sistemini savunmak.

    başkanlık eyalet mi hayaliniz?
    bunun için ilk önce insanlara vatandaşlık/yurttaşlık bilinci kazandırmalısınız. insanlar "kanunlar, beni suçlulara karşı korumak için ve anayasa da beni hükümetlere güç odaklarına, onların fevri metazorik uygulamalarına karşı, özgürlük ve haklarımın teminatı olarak anayasa var" bilincinde olmalı. insanlar gırtlağına basan insanın çizmesine bakıp bunu sağ ayakla mı sol ayakla mı yaptığını tartışıp adeta bir yangın esnasında ateş ile itfaiyeci arasında tercih yapma ikileminde olmamalı.

    oy atarak bana hizmet etsin diye seçtiğiniz kişinin maaşını kendisi tarafından ödendiğini insanlar bilmeli.
    o kişinin toplumdan ayrıcalıklı yaşadığı hayatın nimetlerini kendisi tarafından sağladığının bilincinde olup kendisine bir tanrı ve kral seçmediğini anlaması lazım.

    düşünsenize...
    avrupa'nın herhangi bir ülkesinde vatandaş ülkesine yasadışı göç insan kaçakçılığıyla gelen milyonlardan daha değersiz olduğunu...
    ne bileyim, bir avrupa vatandaşı kimliksiz pasaportsuz bir yerden bir yere gidemez iken milyonlarca ne idiği belirsiz elini kolunu sallayarak gezecek.
    bir işletme sahibi her türlü vergiye tabi iken yanında olan işletme yasadışı insan kaçakçılığı ile gelmiş ve vergi vermiyor üstelik kaçak mal satıyor.
    bir yurttaş vatandaş buna izin verir mi sanıyorsunuz?

    eyalet sistemi için insanlarda olması gereken vatandaşlık/yurttaşlık algısı "ben memleketime ne yapacağım öncelik değil, hükümet bana ne yapacak?" bilincinde olmalı.
    thomas jefferson "güç konusunda insanlara itimat edelim lafını bir kenara bırakalım. onları anayasa'nın zincirleriyle sımsıkı bağlayıp hınzırlık etmelerine engel olalım" der. vatandaş/yurttaşlık bilinci, sorumluluğu içinde olan birinin anayasanın kanunların halkı/kendisini kısıtlama, istemediği bir kalıba sokma aracı olmadığını bilmesi lazım.
    tam tersine, anayasa ve kanunlar sorumlu vatandaş/yurttaşların hayatına ve yönelimlerine hükmetmeye kalkmasınlar diye halkın iktidarları kısatlama aracı olduğunu bilmesi lazım. bu bilinç altında olan bir toplumu ister federal ister eyalet ister krallık ister padişahlık ister şeriatla yönetin/yönetilsin fark etmez.

    insanlar nasıl bozulan bir aracını veya eşyasını, sağlığını canını emanet edeceği yetkin ve işinin ehli eğitimli birini seçerse geleceğini de belirleyecek liderleri seçerken aynı kendi bilincine değer yargılarına sorumluluğuna sahip insanları seçer.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük