"i learn to free my mind
myself i now must find
once more..."
ne kadar dillere pelesenk oldu diye kızsam, kendime saklamak için bencillik ettiğim halde başkalarından duyup kıskansam da bu şarkıyı, bir şekilde vazgeçemiyorum.
insan her viraja geldiğinde korkar. bazen fren yapar, bazense inadına kökler gazı. ve hayatın her savuruşunda yepyeni bir umut için "kendini dinleme" molası verir. bazen içine kapanır, bazense her gördüğü şeye sarılır. her bıkkınlıkta bu şarkı "once more" diye fısıldadığında o boğulma hissi geçer biraz. "düşeceksem en yüksekten, göklerin kralı gibi çakılırım yere" diye gayret etmeler başlar. yalnızlığın sonunun olmadığını bilerek ve yine de yaşamak isteyerek, içinden resimler geçmesine izin vermeler başlar insan. tek başınalığın gücünü keşfetmeler başlar. sonra şikayetler biter, korkular biter, kaçak oyunlar biter...
kendimle kavga ettiğim zamanlarda, ne ara bu şarkıyı dinlesem bir güç doğuyor içime. helloween söylüyor, ben yaşıyorum...