bir müzeye sergiye gidiyorsunuz.
orada sanat mı görüyorsunuz?
hayır!
müze müdürünün, küratörün zevkini sanat olarak algıladığı konsepti görüyorsunuz.
yaşadığınız şehirde yapılmış binalar yollar kaldırımlar caddeler park bahçeler peyzajlar mekan dekorasyonları sizin için yaşam alanı değildir. başkalarının size yaşam alanı yaratmasıdır. eviniz oturduğunuz bina bile size bir yaşam alanı kalıbıdır.
beslenmek ticaret için oluşmuş bir hayvan çiftliği, süt mandırası, tavuk çiftliği veya belediyelerin yerel yönetimlerin açmış olduğu hayvan barınaklarından ne farkı var yaşadığınız şehrin hiç düşündünüz mü?
yaşam kalitenizi şeklini sorgulamazsanız ve belirlemezseniz sizin hayvan barınağında bir kedi köpek, mandırada bir inek, çiftlikte bir koyun, kafeslerde tavuktan farkınız kalmaz.
sanatı yaşamı bir kalıba soktular.
belli bir şekil belli bir formatı sanat yaşam diye empoze ettiler, standartlar belirlediler.
sanat bir sanat olmaktan çıkıp insanları çıkarı için kullanma rant aracına döndü, insan bir meta oldu, tıpkı dünyaya barış için ortaya çıkmış dinler ideolojiler gibi.
belirlenen bir format içinde belirlenen bir şekilde ise ve de bizim onayımızdan geçerse bu eser sanat dediler.
en sonunda jüri yok, ödül yok diyen insanlar sergiye sanat eseri olarak bir pisuvar yolladılar.
evet, normal olarak kabul edilişe karşı aklın ret ettiği eylemi yapan zihinsel açıdan yetersiz engelli mi oluyor?
edibüdü1: marcel Duchamp sergiye göndereceği sanat eserini hazırlamak için evinden çıktı ve tuvalet malzemeleri satan bir dükkana gitti. Uygun olduğunu düşündüğü bir pisuvarı aldı, stüdyosuna götürdü, imzaladı ve sergiye gönderdi.
Sergi komitesi bunun bir eser olmadığını ve sergilenemeyeceğini söyleyerek reddetti. Bu olay Dadaist sanatçılar arasında bir olay oldu.
“Çeşme” isimli bu eserde M.Duchamp Dadaizm akımına bağlı olarak kuralları reddetti ve o eserin ne olduğu değil, ona sizin tarafınızdan nasıl anlam yüklendiği önemliydi. M.Duchamp da o pisuvara çeşme anlamını yükledi.
edibüdü2: Dada, Dadaizm veya Dadacılık I. Dünya Savaşı yıllarında başlamış kültürel ve sanatsal bir akımdır. Dada, Dünya Savaşı'nın barbarlığına, sanat alanındaki ve gündelik hayattaki entelektüel katılığa ve erotizme bir protesto olmuştur. Mantıksızlık ve var olan sanatsal düzenlerin reddedilmesi Dada'nın ana karakteridir - wikipedia.
Marcel Duchamp, George Grosz, Otto Dix, Francis Picabia, jean Cocteau vb insanlar yanı sıra ülkemizde Mümtaz Zeki Taşkın, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Cemil Eren, Hüseyin Bilişik gibi sanatçılar da resimlerinde yaşamın çelişkilerini alaycı bir anlatımla boya dışında farklı gereçler kullanarak yansıtmıştır. Tüm bu eserlerde dadaizmin etkileri görülebilir.