günün hikayesi

entry18 galeri
    17.
  1. Kader, her sabah olduğu gibi yine işe gitmek için derme çatma evinden dışarı çıkar. Sabahın ilk saatlerinde, Çöp kutusunun önünde oluşan kuyruktaki kalabalık ona, işe geç kalma endişesi yaşatmış olsa da, sıraya girer ve sabırla beklemeye başlar. Sıra ona geldiğinde çöpten topladığı ekmek kırıntıları ve dibi sıyrılmamış Nutella kutusuyla işe zar zor yetişir.

    Kader, çalıştığı iş yerine geldiğinde, kendi yerinde başka birinin çalıştığını görür. Ona, makinede ben çalışıyorum. Senin burada, ne işin var! diye sorar. O da, hebele hübele  gibi anlamsız bir cevap alır.

    Hemen patronu şükrü beyin odasına giderek. Bu durumu ona sorar. Şükrü bey, artık işine son verildiğini,  fabrikada artık ona ihtiyaç olmadığını söyler. Kader, bu duruma çok üzülmüştür. Tekrar evin yolunu tutmuştur.

    Yolda, karton toplayan arkadaşı sabriye ile karşılaşır. Olanı biteni ona anlatır. Sabriye, arkadaşı kader'e,  sabretmesini, her şer de, bir hayır olduğunu, her şeyin yoluna gireceğini nasihat eder. Arkaşının bu sözlerinden sonra, Biraz olsun rahatlamıştır kader.

    Eve geldiğinde annesi Şükriye hanım,ın o pamuk elleriyle pişirdiği salçalı makarna ve bir baş soğan ile en azından yatağa aç girmeyecek olmanın verdiği huzurla uykuya dalar.

    Rüyasında ak sakallı dedeyi görür. Ak sakallı dede kader'e, nasılsın evladım bir derdin, sıkıntın var mı diye sorar. Kader de, çok şükür dede hiçbir sıkıntım yok iyiyim der.

    Dede: emin misin yavrum. Beni karşısında görenlerin bir sıkıntısı muhakkak bir derdi olur genelde.

    Kader: hiçbir derdim Yok dedecim aç değil açıkta değiliz bin şükür.

    Madem öyle o zaman ben gidiyorum kızım. Der ve çeker gider. Kader sabahın ilk saatlerinde dışarıdan gelen bir gürültüyle uyanır, yatağından fırlar ve kendini dışarı atar. Dışarıda evi yıkmak için bekleyen iş makinelerini görür.

    Kader: ne yapıyorsunuz burası benim evim, buna hakkınız yok diye feryat figan bağırsa da, çalışanlar; talimat gereği kaçak yapıları yıkmaktan başka bir seçeneklerinin olmadığını söyler ve evi yıkarlar.

    Kader: yine de çok şükür elim ayağım tutuyor, sağlığım yerinde ya, yine çalışır yine kazanırım diyerek hayata tutunmaya çalışır.

    Gel zaman git zaman kaderin yolu eski evinin olduğu yere düşer. Yıkılan evinin yerinde gösterişli kocaman bir villa yapıldığını görür. Kapıya yaklaştığında hizmetçi aranıyor yazısını görünce kapıyı çalar. Kapıyı prenses kadar güzel giyinmiş yabancı bir kadın Açar.

    Kader: hizmetçi arıyorsunuz bu doğru mu.

    Kadın: evet biz hizmetçi arıyor, ev süpürecek, yemek yapacak sen çalışmak var istemek burda?

    Kaderin başka seçeneği yoktur aslında. Tüm şartları kabul eder ve işe başlar. Kader, bir zamanlar üzerinde yaşadığı evde  hor ve hakir görülen bir hizmetçi olarak yaşamak zorunda kalır. Bir zaman sonra annesi Şükriye hanımın ölümü ve arkadaşı sabriye nin hayatına son verdiği haberiyle yıkılmıştır kader. Artık yapayalnız ve çaresiz bir şekilde kaderiyle başbaşadır " kader "..
    0 ...