işyerinde oldukça zor bir gün geçirmiş olan (a), evine dönerken yoğun trafikte önüne geçmeye kalkan ticari araç sürücüsü (b)ye kafasını camdan çıkartarak ve herkesin duyabileceği bir biçimde bağırarak küfür eder. bu küfürü içine sindiremeyen (b) koltuğun altındaki levyeyi kaparak dışarı çıkıp (a)'yı dövmeye başlar. canı yanan (a) da torpido gözünde saklı ruhsatsız tabancasını alarak (b)ye üç el ateş ederse de isabet ettiremez. Kurşunlardan birisi yolda yürümekte olan (c)nin dizkapağına çarparak parçalar. diğeri kurşun ise bir aracın yakıt deposunu delerek aracın yanmasına neden olur. Bu esnada ticari araçta yolcu olarak bulunan (d) kargaşayı fırsat bilerek şöför (b)nin günlük hasılatının içinde bulunduğu çantayı alıp kaçmak isterse de olayı izlemek için toplananların görmesi sonucu yakalanır. Bu sırada balkondan olayı seyretmekte olan emekli memur (e) "allah belanızı versin, hergün kavga, hergün kavga...yeter artık, canımızdan bezdik vallahi" diyerek elindeki saksıyı (a)nın kafasına atar. saksı kafasına isabet eden ve olduğu yere yığılan (a) hemen hastahaneye kaldırılır ancak, burada, çarpma sonucunda kör kalmış olduğunu öğrenir...
...diyerek devam eden yaklaşık bir yarım sayfanın sonunda, anlatılan olayların tahlili, konu buradaki gibi ceza hukukuysa suçların tasnifi ve tanımlaması, örnek olaydaki kişilerin sorumluluk dereceleri vb konularda yanıtların istendiği insanı yaşamından bezdiren sorular manzumesi...
Not: üçüncü kurşun da elbette biryerlere gitmiştir ancak olayda bununla ilgili detay mevcut olmadığından akibeti ve neden olduğu olaylar -ne yazık ki-bilinmemektedir.
