- Şimdi bu, çok önemli bir şey. “Ya istiklâl Ya Ölüm” meselemiz. Kıtal anlamında ölümü uzak bir ihtimal görebilirsiniz. Ama şu anda marketlerden hazır gıda alamadığı takdirde bir ayda açlıktan ölecek insanlar yaşıyor Türkiye’de. Dünyada zaten yaşıyordu ama Türkiye kendi imkânlarıyla yakın zamana kadar… Adam diyelim istanbul’da, büyükşehirde bir yerde oturuyor, köyle irtibatı var, senelik yiyip içeceğini getiriyor. Yani marketle bağı olmadan hayatiyetini devam ettirecek bir mekanizma çalışıyordu. Herhangi bir gıdanın tarladan şehre tevzii ucuzluğuyla, kalitesiyle, sürekliğiyle temin edilebiliyordu. Şu anda marketlerden gıda alamadığı takdirde, açlıktan ölecek insanlar var. Ve bu bizim istiklâlimize gâvurların elinde bulundurduğu bir tehdit. Hem de böyle bir düğmenin ucunda devreye sokulabilecek kadar kolay bir tehdit. “Şu temel gıdanın üretimi ve dağıtımını hiçbir şey aksatamaz” diyebileceğiniz hiçbir mekanizma bırakılmadı. Konya’da sulak arazisi olan çiftçiler artık buğday ekmiyor. Buğday kıraç arazilere mecburiyetten ekilen bir şey. Şu anda Rusya doğalgaz vermesin, soğuktan ölecek insanlar yaşıyor Türkiye’de. Çünkü yeni yapılan konutlarda soba kurulamaz, baca yok. Doğalgaz olmadığında elektriğimiz de olmayacak şekilde bir sistem kuruldu mesela en basitinden. Bir hafta elektrik olmadığında intihar edecek insanlar var Türkiye’de artık. Onun için istiklâlden bahsetmek… Biz dediğim gibi Türkiye derken bunu ağız alışkanlığı olarak ağzımıza alıyoruz. istiklâl Marşı Derneği olarak yapıp ettiklerimiz, Türk Eli’ne matuftur. Değilse hiçbir anlamı yok.