Teşekkürdür. Cebinde olup da vermeyeni sevmem. Hani cebinde parası var olan derken, yarını düşünmeyecek tipteki insanları diyorum.
Dün art city diye bir mekandaydım. 3 kişi çalışıyordu. Orası ortak yerdir, bir apo bir de Orhan abi. Hesabı ödeyecekken öncelikle şu arkadaşların dedim. Bunları sadece onlara mı bıraktın dedi. Evet dedim bayramdır. Ya sen nasıl bir adamsın dedi. Estağfurullah dedik çıktık.
Bakın size bahşişin kalpte bıraktığı sıcaklığı nasıl anlatacağım.
Ben yıllar önce beden işçisi statüsünde çalışırken, hani bizim işimiz değildi lakin bir yere banyo dolabı götürdük, kurmağa.
Ben hiçbir sikim yapmadım. Metin abi vardı Allah selamet versin tüm işi o yaptı. Evin sahibi güzel bir teyzemizdi, bize kekler börekler, inanılmaz bir hürmet, sanki eve misafir gelmişiz.
iş bitti. Metin abinin eline sağlık. Teyze Bize çıkardı 50'şer lira verdi. Biz göz göze geldik metin abi ile, hani ne alaka diyoruz. Metin abi dedi ki, abla biz böyle gelmiyoruz zaten normalde buna da hiç gerek yok, bir şey yapmadık.
Olsun dedi, siz benim çocuğum yaşındasınız. Hakkınız.
Allah yalanı sevmez emmi, ben haftalık alıyorum. Vallahi belkii 125-150 filan. 50 lira ne demek ya? Büyük para ha.
Çok mutlu idim. Daha sonra bahşişi öyle abarttım ki. Hani yani duyanın dudağı uçuklar.
Bahşiş işçinin her şeyi. Emmi çalıştığı yerden aldığı neye yeter ki? Bunu da düşünmek lazım.