devlet denen organizasyonun - yapının başına geçecek olan kılıçdaroğlu veya erdoğan ya da herhangi bir idareci adayının fatiha bilmemesini bırakın dini inancı olup olmamasının benim için bir önemi yoktur.
evet, şu seçim zamanında din inancı olan ve dini islam olan biri olarak; benim şu an fatiha'ya ihtiyacım yok ki...
dine de ihtiyacım yok.
benim önceliğim ihtiyacım kur'an din allah fatiha değil ki...
kaldı ki ülke vatan millet bayrak edebiyatı-söylemi yapma da değil.
fundamentalist derecede din inancı olan, aynı zamanda da faşistlik derecesinde bu ülke millet değeri- (milliyetçi) düşünceleri olan biri olarak; bazı cahil ve embesilte seviyesinde zekaları olan insanların anlayacağı basitlikte durumu açıklayayım da dinsiz imansız deist agnostik vatan haini vs diye höykürmesinler.
benim oturduğum bina gibi düşünün devleti ve benim kullandığım araba gibi de düşünün devlet denen yapıyı.
binamı depreme dayanıklı yapacak mühendis ve işçileri seçerken benim önceliğim binamı depreme dayanıklı yapacak insan müteahhit mi mühendis mi - dini var mı yok mu olmasına mı bakacağım?
fatihayı bilip bilmediğine, bir din inancı olup olmadığına mı bakacağım yoksa dalitasyon, ataşman defteri vb bilip bilmediğine mi?
binamı depreme dayanıklı hale getirecek insanda bilimsel kriterlere yetkinliğe haiz olması mı öncelik yoksa benim önceliğim ve asıl ihtiyacım olan allah kitap kur'an din mi olacak?
öyle ya, benim önceliğim ihtiyacım allah kitap din ise binama mühendislik hizmeti almam ve yüzbinlerce lira masraf etmem, bina daire kapıma depremden korunma duası asarım.
aynı şekilde tatile giderken uçakla gitmek yerine, bavul koli gibi gezmek yerine arabayla yol üzerinde konaklayarak gezerek kamp piknik yaparak gitmek için arabama bakım yaptırırken servis verenin hizmet kalitesine mi dinine kimliğine mi bakmalıyım?
ortaya çıkardığım ve var ettiğim devlet denen organizasyona idareci seçiyorum ama teknik olarak parasını ödediğim maaşını verdiğim bana hizmet etsin dediğim kişiyi de seçiyorum.
ben kendime kral tanrı seçmiyorum.
tapınmak için put, köle olarak kendime sahip de seçmiyorum.
inandığım din için kendime peygamber, aidiyet duygum olan türk'lük için varlık da seçmiyorum ki; seçilen seçtiğim kişinin fatiha bilmesi önceliğim olsun.
malımı canımı namusumu haklarımı özgürlüğümü geleceğimi güvenliğimi emanet edeceğim insan seçiyorum.
tıpkı bir iş merkezinde çarşıda dükkanı fabrikası olan insanın gece bekçisi seçmesi, malıma bak demesi gibi.
burada bekçinin fatiha bilmesine değil de işini hakkıyla yapması, sorumluluk sahibi dürüst ahlaklı etik değerleri olması önemlidir.
din ve kimlik burada önemsizdir.
