--spoiler--
sabah 10' da meyhane mi ? açılır. vileda sopasıyla dayak mı ? yedireceksin kahvaltı niyetine.
--spoiler--
tabii. özellikle ocakbaşı ise daha erken açılır çünkü yapılacak işler vardır. en geç 10:30-45 sularında ocakçı gelir, etleri ayarlar, dizer, saplar. ustadır o, erken gelir erken gider. saat 22 suları dedin mi kalmaz normalde ocakçı, ocak kapanır. o saatten sonra et yenmez zaten. ustanın hakkıdır gidecek o evine, isterse meyhane sabahleyin 4'e kadar açık olsun.
sabahın köründe zaten dezzemiz gelip mezeleri yapmıştır ufak tefek. ekmekçiyi ararlar 11 sularında ekmek bıraksın diye. yine aynı sularda garson gelir, komi gelir, sağa sola paspas yaparlar çer çöp atılır vs. disiplinli meyhanelerde filan zaten her şey yerli yerinde, tüm kül tablaları, masalar, kadehler temiz ve rafındadır, düzgündür hiç el değmemiş gibidir.
ha bu arada meyhaneler işte efendim ocakbaşılar filan müşteriye mukabil iş görür. kimi meyhane vardır saat öğleden sonra 2'den önce masası olmaz, kimi meyhaneler vardır saat 11'de 5 masası olur. müşteri Portföy ve alışkanlıkları farklıdır.
mesela adliye, muhtelif odalar vs. çevresinde bir lokasyondaysanız, öğlen zamanı müşteriniz çok olur, avukatlar filan sever yemeğin yanında 1 kadeh çay içmeyi, belediyede beyaz yakalılar filan. müsait yanı işleri.
mesela biraz daha "çarşı, merkez" lokasyonundan uzaklaş, yeni yerleşim yerlerinde filan bir meyhaneye git saa öğleden sonra 4, 5 gibi, dersin herhalde açılmamış mekan. bomboş ve ıssızdır, garsonu bile göremezsin çünkü oranın müşterisi akşamcıdır. akşamüstü 6-7 gibi damlarlar ve bunu çalışanlar da bilir, herkes bir köşede pinekler. daha önce birkaç masa düşerse ne ala, bu işverenin/işletmecinin de işine gelir, hemen hemen çıkardık günlük masrafı der, akşama allah kerim.
öğlen rakısı iyidir bu arada onu da diyeyim yani. için bi' ara içmediyseniz. öğlen rakısı yeni sevgili gibidir, diz titretir. güneş altında içmeyin lakin, çarpar. maazallah sonuçları da kötü olabilir. ayhan ışık'ta bu sebepten gitti rahmetli biliyorsunuz. sonra derdi hüznü sadri alışık'a kaldı, ulan insan sevdiği dostuna ağlamaz mı yıllar boyu? ben ağlarım.