evlilik

entry3039 galeri video5 ses1
    2928.
  1. Nedendir bilinmez ama insan bunları eşine söyleyemiyor. Yani ben söyleyemiyorum en azından. Ve biliyorum benim gibi bir çok insan var, aynı şeyleri düşünen. Madem açık konuşacağım, öyleyse samimi olmakta büyük fayda var. Belki bilinçaltımızdaki hakimiyetin kaybından çekinmedir bunu söyletmeyen, belki de yolunda gittiğini düşündüğümüz tüm şeylerin bozulmaması ümidi adına verdiğimiz çabadır.
    Eşime söylemiyorum ama sanırım ben dünyada benim için en uygun olan kadına denk geldim.
    Herkes benim kadar şanslı olmayabilir ama ümit ederim ki bundan sonra herkes en azından benim kadar şanslı olsun.
    Yaklaşık 5 senedir evliyim.
    Eşim benim ne alıp ne verdiğime asla karışmaz.
    En az bekar olduğum kadar özgürüm.
    Akşamdan akşama önüne bir lokma ekmek koyarsam yer, koymazsam niye koymadın demez.
    Haftasonları şehir dışına deplasmana giderim gitme demez.
    Canım her istediğinde istediğim kadar alkol alırım, karışmaz.
    Burda bi dipnot açayım, alkol aldığım zaman, yumuşak başlı, sevimli bir adam oluyormuşum, kendisi söyledi. Romantik ve normal zamandan çok daha yüksek libido ile dolaşıyormuşum evde:) bu artısı var yani.
    Sabaha kadar cm oynarım, ses çıkarmaz.
    Kendisi de çalışıyor olduğu halde benden hiçbir zaman kendisine kıyafet, makyaj malzemesi vesaire almamı istemez, almazsam kullanmaz.
    Ben sorumluluklarını bilen bir adamım o ayrı.
    Önce evimin, eşimin ve oğlumun ihtiyaçlarını kesinlikle giderir, kalan para ile de kendime kumdan bir kale yaparım.
    Harici bir yere gideyim, sadece arayıp haber vermem yeterli. Neden diye sormaz, ben sorarsam der ki, sen işini bilirsin. Vardır bir bildiğin.
    Desteğine ne zaman ihtiyacım olsa, ellerini hep belimden sarılmış, bana güç verir hissederim.
    Bunu bana hissettirir.
    Ne zaman bir mevzuda tereddüte düşsem, bana hep sen yaparsın, senin için çocuk oyuncağı, sen olgun bir adamsın, hayatta senin zekana mahkum olmayacak bir olay yoktur der, arkasına ben gider o meseleyi patates eder getiririm. Yolu biliyor yani.

    Diyeceğim o ki, sadece biraz yeşil soğan, bir parça ekmek, ve üstünde oturacağımız iki sandalye olsa, ben eşimle mutlu olurum. Hem de sonsuza kadar.
    Onu hak etmek için ne yaptım bilmiyorum ama, sanırım o bana tanrının bir hediyesi.
    Ona elimden geldiğince iyi bakmaya çalışıyorum. Dünyada çok kereler hayır dediğim bir çok şeye sırf o mutlu olsun diye evet dediğim oldu. Bana bir de evlat vermiş olması vesilesiyle, gözümde değeri kat be kat arttı.

    Uzun uzun yıllar sonra, saçlarımız beyazladığında, ellerimiz pamuk pamuk olduğunda, bir köşede kanepede birbirimize sarılıp yaşadığımız bu fantastik hayatın son günlerinde belki, yan yana otururken bunu birlikte okumak nasip olsun sevgilim. Sana gelecekten mektup yazıyorum.

    Ben zor bir adamım, çok zor bir adamım.
    Beni harika yönetiyorsun.
    Senin için yapamayacağım şey,
    Alt edemeyeceğim düşman,
    Yenemeyeceğim rakip,
    Çözemeyeceğim şey yok.

    He bu arada, şuan ramazan ayındayız ve biliyorsun ki ben ramazan ayında alkol almıyorum. Sonra içip içip döktürmüşsün deme:) bu seferki oksijen kafası.

    Eğer bir gün bunu bensiz okumak zorunda kalırsan, şunu bil ki cennette seni bekliyor olacağım. Cennetin hurilerini senin saçının teline değişmem. Ömrün huzurlu, sağlıklı ve mutlu olsun canım. Seni seviyorum.

    Teoman.
    0 ...