ateist birisine ramazan kolisi vermek

entry23 galeri
    16.
  1. arbutus unedo haklı. sadece koli vermek ile yırtmamamız lazım. koli nedir ya. bir telefon alınca onun 10 misli vergi ödüyorsun.

    islam peygamberi savaş ganimetlerinden en çok yeni müslüman olmuş kişilere verirdi ki kalpleri islama ısınsın.

    Ci'râne'de bulunan islâm ordusunda Mekke'nin fethi günü Müslüman olmuşlardan iki bin kadar yeni iman etmiş kimseler yanında, henüz islâmla şereflenmemiş Mekke ileri gelenlerinden de bir çok kimseler vardı. Yeni iman etmişlerin imanlarının sabitleştirilmesi, imandan mahrum bulunanların ise islâma gönüllerinin ısındırılması için Peygamberimiz (s.a.v.) bir usûle başvurdu.

    Bilindiği gibi ganimetin beşte biri Peygamberimiz (s.a.v.)'in tasarrufundaydı. Beytülmâl namına alınan beşte birden istediği ve lüzûm gördüğü yere sarfederdi.

    işte yukarıda zikrettiğimiz sebep ve gayeye binâen, yeni Müslüman olmuşları memnun etmek ve Müslümanlığa henüz pek ısınmamış Kureyş ileri gelenlerinin gönlünü islâma ısındırmak için beşte bir ganimetten onlara fazlaca verdi.

    Kureyş reisi Ebû Süfyan'a, oğlu Yezid ve Muâviye'ye yüzer deve ve kırkar ukiyye gümüş ihsanda bulundu. Böylece Ebû Süfyan ve oğulları toplam üç yüz deve ve yüz yirmi ukiyye gümüş almış oluyorlardı. Böylesine büyük bir kerem ve ihsana mazhar olan Ebû Süfyan, Efendimizin cömertlik ve ihsan severliğini şöyle dile getirdi:

    "Anam, babam sana fedâ olsun! Sen ne kadar cömert ve iyilik seversin. Seninle sulh yaptığımız zamanlarda sen ne güzel bir sulhçu idin. Allah seni hayırla mükâfatlandırsın."1

    Bunun yanında Resûl-i Ekrem, Kureyş ileri gelenlerinden bir kısmına iki yüz, bir kısmına yüzer, diğer bir kısmına da ellişer deve ihsan etti.2

    Safvan bin Ümeyye'nin Müslüman Olması

    Safvan bin Ümeyye, Peygamberimiz (s.a.v.) ve Müslümanlara şiddetli düşmanlık ve muhalefette bulunanlardan biri idi. Hattâ, Mekke'nin fethi günü, görüldüğü yerde öldürülmesi emredilenler arasındaydı. Fakat, o da gönlü şefkat deryasını andıran Peygamberimiz (s.a.v.)'e iltica edince, affa uğramıştı. Müslüman olması için de iki ay mühlet istemiş. Peygamber Efendimiz ise ona dört ay mühlet vermişti. O da islâm ordusuna katılmıştı.

    Resûl-i Ekrem Efendimizin (a.s.m.) Ci'râne'de ganimetleri kontrol ettiği bir sıradaydı. Gözü bir anda henüz Müslüman olmamış Safvan'a takıldı. O, deve ve koyunlarla dolu vâdiye gözünü dikmiş dikkatlice bakıyordu. Bu dikkatli bakışı, Nebiy-yi Muhterem Efendimizin gözünden kaçmadı ve gönlünde yatanı sezmesine kâfi geldi:

    "Ebû Vehb! Vadi pek mi hoşuna gitti?" diye seslendi. Safvan, "Evet" dedi.

    Bunun üzerine Peygamber Efendimiz, "O halde o vadi içindekilerle beraber senin olsun!" buyurdu.

    Safvan, birden şaşırdı, kulaklarına âdeta inanamıyordu. Hayatında kendisinden istenen hiçbir şey için "Hayır" demeyen Kâinatın Efendisinin bu ihsanı, cömertliği ve keremi karşısında hayret içinde bir müddet bekledikten sonra, kalbinin fethedildiğini şöyle ifade etti:

    "Peygamber kalbinden başka hiçbir kimsenin kalbi, bu kadar temiz, iyi ve cömert olamaz!"
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük