--spoiler--
17 Ağustos 1999 depreminden sonra Saddam Hüseyin, depremzedelere konut yapılması için 10 milyon dolar göndermiş ve o para ile izmit Körfezi'ne hakim bir tepe olan Arızlı mevkiinde 17 bloktan oluşan 236 konut inşa edilmişti.
Bu konutlara, devletçe yaptırılan kalıcı konutlar için hak sahibi olmayan, depremde kiracı konumunda bulundukları evleri yıkılan ve ailesinden bir veya birkaç kişiyi kaybetmiş muhtaç aileler yerleştirildi.
Tabi çağ değişti. 21. yüz yıla girdik. 2 yıl sonrada iktidar değişti ve AKP iktidar oldu.
Gün geldi ve bu muhtaç, acılı, yaralı insanlarımıza bir tebligat gönderildi; 'Size ayrılan sürenin sonuna geldik, konutları tahliye edin'.
Neden, konutları terk edelim, sorusunun cevabı ise 'bu konutları öğrenci yurdu yapacağız, öğrenciler kalacak' şeklindeydi.
Bazı depremzedeler konutları boşalttı ama çoğunun gidecek yeri yoktu.
O da ne! Boşaltılan bazı konutlara Vali Muavinleri, il Daire Müdürleri, Polis Müdürleri gibi rütbeliler yerleştirilmeye başlanmış. Haliyle vatandaşta direnişe başladı.
Hatırlayın! Evler zorla boşaltılmak istenmişti. Polis ile insanımız karşı karşıya getirilmişti.
Bazı depremzedeler protesto için kendilerini yakmış, bazıları da ellerinde benzin bidonlarıyla çatılara çıkıp, intihar girişimlerinde bulunmuşlardı.
Daha sonra yapılan görüşmelerin ardından, izmit'te TOKi tarafından yapılan dairelerden uzun vadeli ve peşinatsız ev verilen depremzedelerin büyük bir bölümü bu daireleri boşaltmıştı.