Hoşlandığı kızın ardından koşmuyorsa aşık değildir.
Aşkın Nörokimyası vardır.
Sizi koşturur,saçna sapan bir enerjiyle Hiç kimseyi umursamaz herşeyi yaparsınız.
Aşık olunduğunda medyal insula, ön singulat korteks, kaudat çekirdek ve putameni içeren bölgelerin aktivitesinde artış gözlemlenir.
Art singulat girus ve amigdala etkinliği azalır.
Art singulat girus acılı duygusal algıyla ilişkilidir.
dolayısıyla sevdiğimiz kişinin buraları yavaşlatması mantıklıdır.
Amigdala duyguları ve belleği işler ama daha çok korku ve öfke gibi olumsuz olanları, böyle amigdalanın da aktif olmaması anlaşılabilir.
Ayrıca mantık ve akılcı karar vermeden sorumlu alın korteksinde de azalmış bir aktivite gözlenir
Bazı kimyasallar ve nörotransmitterler de işin içinde...
Bu kimyasallar dopamin aktivitesini arttırıyor bu da hayatınızdaki insanın varlığından uyuşturucu gibi zevk aldığınız anlamına gelir.
Oksitosine aşk hormonu vb isimler veriliyor olsa da güven ve bağlantı duyguları ile ilişkilidir. ilişki içindeki insanlarda yüksek seviyede olduğu gözlemlenmiştir.
Tabi bir de aşkın hastalık olarak gören yaklaşımlar var.
Bu konuda Ambrose Bierce der ki ;
"Aşk, evlilikle tedavi edilen geçici bir hastalıktır" .
