70’li yılların sonunda yaşanmış bir olayı sizle paylaşarak sadece bu anlattığımla ilgili orada dönen dolapları sizin hayal gücünüze bırakıyorum. Çiftimiz yaşlı sevimli bir fransız çifti adamcağız karısına zümrüt taşı dediğimiz bir yüzük modeli aramaktadır fakat o dönemlerde pırlanta dahil bir çok değerli taşın ithalatı yasak olduğu için tabiri yerindeyse tüm dükkanları alt üst ederler ama bulamazlar sonunda kalpakçılar diye ismi geçen ( burası aynı zamanda kapalıçarşının içi olduğu için öyle geçer) bir dükkana girerler dükkan sahibi elinde mevcut olabilicek tüm modelleri gösterir fakat adam her seferinde istediğinin bu olmadığını söyler o anda yıllarca dükkanın önünde kendine yer bellemiş olan yavru bir kedi bu çiftin etrafında pervane olup durmadan kadın ve adama sürtünüp durur dükkan sahibi olucak pezevenk çiftinde hayvana aşırı ilgi göstermesini fırsat bilerek bu hayvanın ender bir tür olduğunu türünün artık yok olmak üzere olduğunu gayet inandırıcı bir dille anlatarak bu yaşlı çiftimize bu günün parasıyla 15.000 usd’ye o sokak kedisini çakar o sevimli yaşlı çift bir an aradıkları o yüzüğü unutup mutlu mesut sevinçle ülkelerine dönerken o sokak kedisini 15.000 usd’ye çifte satan pezevengin satış tekniği bu gün bile orda ilk işe başlayan tezgahtarlara işverenleri tarafından anlatılıp kendilerindende fırsatını yakaladıklarında aynı icraati beklediklerini hatırlatırlar.