Coğrafyadan mı yoksa kalıtımsal mı bilmiyorum ama acıdan zevk alır bir halimiz var. Hep bir yalnızlık edebiyatı, hep bir “bize bizden başka dost yok” kodlaması.
Aralarında birlik kurdular diye bir fransız’ın ingiliz’i sevdiğini mi sanıyorsunuz? Ki bu fransızlar ingilizler için “tanrı bu lanet milleti dünyaya bela olmasın diye adaya hapsetti” demişlerdir. Yine almanların fransızları kardeş gördüğünü mü sanıyorsunuz? Katolik abd, siyonist yahudileri tamamen duygusal sebeplerle mi destekliyor her konuda?
Biz millet olarak mutsuzluktan ve acıdan haz duyan bir milletiz. Bunda hem coğrafya, hem bin yıllardır süregelen kolektif hafızanın etkisi olabilir.
Birey psikolojisine indirgediğimizde, mutsuzluk sığınılacak en kolay limandır. Mutsuzluğu seçen insan çabalamaz, üretme eğilimi duymaz, hayata karşı bir mücadele içine girmez. Mutlu olmak bir efor gerektirir ve çoğu insan bu eforu gösterecek potansiyeli kendinde bulmaz.
Mutsuzluk kolaydır, mutlu olmayı istemek dahi çaba gerektirir.