yemeğini adab-ı muaşeret kaideleri çerçevesinde efendi gibi yeyip gidenlerden müteşekkil potansiyel bir yarışma. yer sofrasında yenir. yemekten sonra namaz kılınır. döner sırayla yapılan nöbetçiliklerin ardından 7 kişilik bir cemaat evinden bir kişi hocaefendi hazretlerinin duasına nail olur.
yemekten öncesine dair anektodlar:
> müjdat abi bugün ne yapacaksınız bakalım kardeşlere?
- valla mübareklere bir sofra hazırlamak lazım, şu namazı bi aradan çıkaralım da sonra düşünürüz.
yarım saat sonra..
> müjdat abi bir saatiniz kaldı ve daha ocağa bir şey koymamışsınız.
- dur kardeş tesbihat mühim, hele bi bitirelim hallederiz.
yarım saat sonra..
> evet müjdat abi, mercimeği nihayet ocağa koydunuz, yarım saatte yetiştirebilecek misiniz?
- inşallah kardeş, pilavı da yaptık mı peygamber sofrası gibi olur inşallah.
yarım saat sonra..
- evet kardeşler de geldi, buyrun buyrun.
yemek anı..
+ abi maşallah ne de güzel donatmışsın sofrayı böyle yeşilliklerle falan.
- yeşillik sünnet ya kardeş, ondan maydonoz serpiştirdim sofraya.
< abi bu pilavdaki siyah noktalar nedir?
- kardeş onlar zebellah otu, yersen.
< yedim abi.
yemek sonrası..
+ ya şimdi müjdat abi yeni sayılır, adama 4 yıllık üniversite hayatında bi öğretemedik yemek yapmayı. sonra yemekler de kötüydü ama nimet diye yedik. ben müjdat abiye keyfiyet diliyor ve 4 veriyorum.
< müjdat abi her şeyi iyi yaptı ama yemek duasında eksikleri var, 'bize verdiğin xbox 360 lar için sana şükürler olsun tanrım' tamamen hristiyanlardan aparma bir duaydı. olsun ben yine de feyz aldım, 9 veriyorum.