Bizimki kadar egosu olan hükümet dünya üzerinde çok ender görülmüştür herhalde. Bir deprem yaşadık ki tam bir afet, öğreniyoruz ki bu depremin öncesinde ve sonrasında tüm uzmanların, bilirkişilerin sözlerine kulak tıkamayı ya da onların söylediklerini yapmayı itibarlarının zedelenmesi olarak görüyorlar. Bu ağır psikolojik hasarlı davranışlar yüzünden insanlar zorlanıyor, insanlar acı çekiyor ve hatta insanlar ölüyor.
itibarı dünyanın birçok yerine maske göndermeyi sanan siyasi büyüklerimiz kendi sınırları içindeki Hatay'a, Maraş'a ilaç gönderemiyor, çadır gönderemiyor, ekip gönderemiyor.iskenderun Limanı'nı kullanmayı akıl eden gazeteciler, programcıların teklifleri saatler sonra ancak başka çare kalmayınca kabul ediyorlar.
Gelen yardım ekiplerinin nereye nasıl gönderileceği organize edilemiyor, gelen malzemelerin kime nasıl dağıtılacağı belirlenemiyor, bir yerde çok var bir yerde hiç yok, lojistik yerlerde sürünüyor. Naci Görür geçen gün TV ekranlarında şunu söyleyince irkildim. "Siyasilerimiz yaşadığı ülkenin coğrafyasını ısrarla reddediyorlar. Deprem bizim gerçeğimiz oysa."
Hatay'da arkadaşım var. Depremin üzerinden 24 saat geçiyor ve bölgelerine bir yardım gelmiyor. Oysa kendileri dışarıda bile olsa enkaz altında kalan yakınları ve akrabaları var. Beklenen yardımın esamesi okunmayınca kendi imkanlarıyla Mersin'den bir tane vinç kiralayıp Hatay'a getirmek istiyorlar. Ama Hatay'In girişinde güvenlik güçleri durdurup şehre girişine izin vermiyor; vermedikleri gibi vinç'e de el koyup başka bir yere gönderiyorlar. Bunlar yaşanıyor gerçekten.
Doktor, kurtarma ekipleri, gönüllüler geliyor ama bu gelen insanları barındıracak bir yapı, seyyar tuvalet, temiz su, yiyecek bulunamıyor. Ülkem gerçekten bu mu? Bu kadar aciz miyiz? inanın iç siyasetten ziyade bu cahilliklerin, tecrübesizliklerin ve bunların sebebi liyakatsizlerin yüzünden dünyaya rezil olmamıza üzülüyorum.