avam da söylenen bir deyim vardı.
koyun can derdinde, kasap yağ kaygısında-et derdinde diye geçer.
bu duruma cuk oturuyor.
milletin canı yanıyor.
cumhuriyet ilk yılları, savaştan çıkmış ülke. gençlerin çoğu gitmiş gelmemiş. 1. dünya savaşı, kurtuluş savaşı derken 10 yıl aralıksız süren savaşta anadolu genç nüfusu kaybetmiş. üretecek çalışacak nüfus yok.
köylü biri gazete parçasına tütünü sarıp içiyor. her şey yokluk zorluk çekilir de sigarasızlık çekilmiyor (aynı ben) tabi ki...
leş gibi acı üstelik elini yakıyor sigara ve o sinirle atatürk'e sinkaflı okkalı bir küfür ediyor.
buna şahit olanlar adamı şikayet ediyorlar. gelip adamı alıyor tutuklayıp hapse atıyorlar.
niyazi ahmet badanoğlu anlatımıyla...
çankaya da bir sohbet esnasında durumu atatürk'e arz ediyorlar:
-Mahkemeye veriyoruz, dediler, size küfür etmiş.
Ata sordu:
-Ben ne yapmışım ona?
Evrakı tetkik edenler açıkladılar:
-Gazete kağıdı ile sardığı sigarayı yakarken kağıt tutuşmuş da ondan.
Atatürk’e bunu söyleyen bir milletvekilidir.
Ata sormuş:
-Siz hiç gazete kağıdı ile sigara içtiniz mi?. .
–Hayır…
-Ben Trablustayken içmiştim, bilirim. Pek berbat şey. Köylü bana az küfür etmiş.
Siz bunun için mahkemeye vereceğinize, ona insan gibi sigara içmeyi sağlayınız!..”
Ve Köylü serbest bırakılır...”
burada küfür eden yok.
buna da izin verilmiyor zaten. eleştiri yapılabilir ama küfür asla olmamalı. küfür edilen kişi cb erdoğan da olabilir sokakta evsiz barksız kalan biri de olabilir, fark etmez karşı çıkarız.
ama şu günde bari yalakalığınızı partizanlığınızı oy devşirmeyi insanları tehdit etmeyi yapmayın. insanların canı yanıyor.
allah göstermesin, insanların yaşadığı acı çaresizlik başına gelir de ne demek istediğimi anlarsın.
bari şu günlerde bu trollüğü yapmayın.
