Ölüm ya da ölüme yakın deneyimlerde beyin fazla ve sıradışı çalışma modundadır. Aynı şekilde Kabus ve korkulu rüyalarda da beynin bazı bölgeleri sıradışı çalışıyordur.
Ölüme yakın deneyim ya da kabus rüyalarla ilgili bazı araştırmalar beyne ve gözlere giden kan akımı bozulduğunda beynin görmedeki boşlukları doldurmaya çalıştığını gösteriyor.
Aslında ölüm sırasında REM intrüzyonu benzeri durum yaşanır.
REM intrüzyonu olarak bilinen süreçte beyin, en canlı rüyaların görüldüğü evre olan REM uykusunu andıran bir aktivite durumuna geçer. (Film şeridi mevzusu)
Rüya benzeri hayaller bilinç düzeyinde ortaya çıkar ve gerçek ile fantazi arasındaki ayrım silikleşir.
Yani özetle ; beynin en sıradışı çalıştığı zaman diliminin ölüme yakın deneyimler olması ;beyin sapında bulunan lokus seruleus denen hayallerin oluşumunda rol oynayan bölgenin norepinefrin denilen nörotransmitteri salgılayarak stres ve paniğe karşı fizyolojik tepki oluşturmasından kaynaklanıyor.