ata demirer'in hiç sulu ve absürd komedisini görmedim. ata demirer bence daha çok 1970 - 80'lerin o sıcak aile komedileri gibi filmler yapmakta. bu yüzden filmlerde gözünüzden yaş gelmez, öyle katıla katıla gülmezsiniz. zaten bunun peşinde de değildir.
daha çok içinizi ısıtan sıcak duygular vardır. olması daha muhtemel, benim başıma gelse ne yapardım diyeceğiniz filmler yapıyor adam. film için yapılan tanıtımlarda "gözünüzden yaş gelecek","gülmekten altınıza sıçacaksınız" diye bir şey mi dendi ki bu kadar çok "ben hiç gülmedim" eleştirileri var birçok platformda.
filmde hemen hemen imkansız bir aşkın içinde sımsıcacık anlatılmış bir hikaye var. yani ne bileyim hiç mi aşık olmadınız birine, aşık olup da kavuşamadığınız, unutamadığınız biri hiç mi olmadı? eğer olduysa bu film biraz da böyle bakılacak bir film.
hiç umut beslemediği ama garip bir şekilde karşılık da bulduğu, çok da güzel anlaştığı, konuştuğu sevdiceğiyle ortak müştereklerin kesişmemesi yüzünden biraraya gelemeyen güzel bir filmdi bence. öyle 10/10 vermem belki 8/10 rahat veririm.
bütün oyuncuları da beğendim ayrıca. ama özge özacar parlamış gerçekten. yani gerçekten bu kız roman mı falan diye araştırdım. çok ta ne iş yaptığını anlayamadım instagram sayfasından. yeni ergen gibi fotoğraflarını paylaşmış. ama çok da kitap okuyormuş. güzel bulmuş ata demirer bu kızımızı. o da rolünün hakkını vermiş gerçekten. beni aldı içine yani.
beni bir de cem gelinoğlu şaşırttı. başrollerde oynadığı aykut enişte'lerden sonra 3. planda kalacağı bir role girmesi bana göre alışılagelmiş sanatçı egolarından ve kaprislerinden uzak birisi olduğu anlamına geliyor. alnından öpüyorum ve ata demirer'den de benzer bir jest yapmasını bekliyorum açıkçası. filmin güzel renklerinden biriydi.
ata demirer bu ezik, mağdur rollerini bence çok iyi beceriyor. aynı zamanda hırçın ve sinirli gibi görünse de aslında çok naiftir ata demirer'in karakterleri. ben onu "olanlar oldu" filminde de çok beğenmiştim. açıkçası şahan gökbakar'ın politik görüşünü çok daha fazla takip etsem de ata demirer'in sıcak komedilerini daha fazla takip ederim, kendime daha yakın bulurum.
melek baykal ablamız kendini zerre kadar zorlamadığı ve canlandırmaya aşina olduğu bir karakteri tereyağından kıl çeker gibi oynamış. mimiklerini kullanmasına her daim hayranımdır.
es geçemeyeğim biri daha var ki o da celil nalçakan. filmin oldukça yan rollerinden birinde. kendisinin çok yetenekli bir oyuncu olduğuna inanıyorum ama asıl ses tonuna ve diksiyonuna hayranım. inanılmaz buğulu bir sesi var. bu alanda kendisini haluk bilginer ile karşılaştırıyorum. ama haluk bilginer'in sesine bile yansıyan özgüven henüz yok. biraz kırılgan ya da kırılmış rollerde genelde. ata demirer oynadığı karaktere yakın ruh halinde bir karakter olarak görmüş onu.
film kısacası güzel, bayağı güzel. ama ekran karşısına otururken ne seyredeceğinizi biraz da bilmeniz lazım. recep ivedik tarzı bir şey beklerseniz hayal kırıklığına uğrarsınız.
fakat filmin sonunda arzu'nun osman'ın evlenme teklifini kabul ettiği sahnede ata demirer'in performansını, hele o alkışlarını birçok kahkahaya da değişmem. Arzu'nun ona biraz mahcup biraz da acılı bakışlarına dikkat edin derim. Bir kadın size böyle baktı mı? Bakması mı kötü bakmaması mı onu da bilemedim. Filmin sonunda bir arada son konuşmaları da bambaşka olmuş.
Ata Demirer'in konservatuvar mezunu bir sanatçı olması ve oyunculuk dışında bir müzisyen olarak eğitim alması da filme çok şey katmış. Filmdeki birçok şarkıyı gerçekten Ata Demirer seslendirmiş. Söylediği şarkılarda ise kendisine ÖZge Özacar değil de yakında ismini çok daha fazla duyacağımız Melek Büyükçınar eşlik etmiş. Uzun yıllar sonra bile sözü ve müziğini bu film için Ata Demirer'in yazdığı "Beyaz Zambaklar" ın dinleneceğini düşünüyorum.
