üzerinde anlaşması zor bir kavram. belli bi ilişki tecrübesi olan herkes gaslighting'e uğramıştır da, gaslighting uygulamıştır da. aranıza yok ben hiç maruz kalmadım, hep gaslightlayan taraftaydım, ben ultimate gaslighterım diyen varsa buyursun, tanımak isterim kendisini.
neyse herkes iki tarafı da bildiğine göre cut the bullshit hocam. bundan sızlanan, yakınan, maruz kaldığını iddia eden kişilerin çok haklı sebepleri var. ama gaslightingin de olayı tam olarak bu olduğundan, aslında olan birşeyin olmadığına ikna etmek üzere (tersi de mümkün) manipüle etme durumuna gaslightin diyoruzya, gaslightlanan taraf lightera bundan yakındığında karşıdan ya ne alakası var, sen aslında alınganlık yapıyorsun şeklinde bir karşılık geliyor, konuşma çözümü imkansız bi noktaya evriliyor, çünkü karşıdaki kişi gaslighter ise zaten by definition bunu kabul etmesine imkan yok, çünkü manipülasyon üstadı.
bu noktada iki tarafta da hepimiz bulunduk, gelin şu maruz kalanların hakkını bi verelim önce; haklısınız. evet kötü bi muameleye çok ince, çok subtle bi şekilde maruz kalmakta olduğun sonuna kadar doğru.
ama bi yandan da aslında bu konuda taraf belirleme olayı bunun var olup olmadığından çok, bu derece ince noktalara takılmanın anlamlı olup olmadığı üzerinden belirleniyor. aslında gaslighter da diyor ki ya tamam haklısın da sen de takılmasan mı bunlara...
aslında bu konudaki ikircikli tavrımız makul bi zemine oturuyor bu durumda. hepi topu bazen takıyoruz, bazen başkalarına takmasana ya diyoruz, öyle geliyor o anlarda çünkü. buna ayıp, vahşi bişey yok.
bundan sonrası gaslight'a maruz kalanlara ya da maruz kalan tarafınıza; birşeye maruz kaldığın yok, yardımcı oluyor o sana, farkında değilsin. hayatta bazen bi an geliyor, olmak istediğin kişi, yaşamak istediğin hayatla olduğun kişi/yaşadığın hayat arasında seni rahatsız edecek boyutta bi gap açılıyor. gömlek vücuda uymamaya başlıyor, aslında bu konuda yapabileceğin tek şey çok net; kendini değiştirmelisin. kendini değiştirmek kendinle uğraşmakla mümkün olur, bazen o da yetmez başkalarının da seninle uğraşması vesilesiyle ancak. kendini değiştirmenin yolu da önceki sen-i yıkmaya başlamaktan geçiyor. gücün yetmediği noktada o başkasını davet ediyor bu yıkım şölenine, aslında orda olmasının sebebi o, orda o şekilde olmasının, olabilmesinin sebebi o, yardımcı olacak. kendini tekrar bulup bulamayacağın, nerede bulacağın o kadar muğlak ki, mevcut kendini yok etmek, benliğini parçalamak yapıp yapabileceğin, üstündeki yükü hafifletecek tek şeymiş gibi geliyor. benliğini yok edince herşeye sıfırdan başlayabileceksin, çünkü bazı işler öyledir, tek tek hataları bulup ayıklayıp düzeltmektense yıkıp en baştan yapmak daha bi kolay görünür. işte o yıkıma yardım ediyor sana sadece, gaslik lightlık bir durum yok ortada. herşey olması gerektiği gibi.
