kimileri varolduğu gerçeğine sıkı sıkıya bağlıyken kimilerinin inanmadığı, kimilerininse umursamadığı hede. bana sorarsanız insanlar tarafından uydurulmuş bir hadisedir. uydurmanın çok tutulması sonucu dini hikayeler de çoğalmış, hatta kabına sığmamıştır. alamut'u okuyanlar demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır.
bence bu durum bestseller kitapların sürekli aynı formatta yazılmalarına benziyor. dünyayı henüz hiçbir biçimde anlamlandıramamış insanların illa ki birşey uydurmaları veya bu uydurulanlara inanmaları gerekiyordu. kişioğlunun biri uydurduğu şeyin adına din, tapılması gereken şeye tanrı dedi ve olaylar gelişti..
şu güne ve dünya düzenine baktığınızda uydurma şeylerin çoğunun geçmişte kaldığını görürsünüz *** . bunun en asli sebebi de insanların birşeyleri anlamlandırma çabalarının yüzyıllar geçtikçe bilim ve felsefe yardımıyla gelişmiş olmasıdır. ama hala anlamlandıramadıkları şeyleri soyut birşeylerin arkasına saklayarak kolayı seçip işin içinden sıyrılmış insanlık her zamanki gibi, kolayca.. geride kalan akıllıca davranan, hayata anlam katmak isteyen, düşünen ve irdeleyen, irdelediği şeyin vardığı yerden korkmayan insanlar bu meseleyi çok fazla umursamamış. bir kısım uyanık insan da bu işten memnun çünkü tıpkı eskiden olduğu gibi şimdi de din davasından yolunu bulmuş..
kişioğullarının dine bakış açısı farklıdır, ve zaman geçiyor diye herkes aynı şekilde düşünmese bile herkes saygı duymayı öğrenmelidir artık..